24 Aralık 2012 Pazartesi

EMEKLEME YARIŞMASI

Geçtiğimiz hafta sonu miniğimiz hayatının ilk ciddi etkinliğine davetliydi.Sayesinde harika bir hafta sonu yaşadık,çok eğlendik,çok güldük :) Geçen hafta doğum yaptığım hastaneden arayıp cumartesi günü bir "emekleme yarışması"nın olduğunu haber verip Ahmet Tuğra mızı davet ettiler :) "O kadar bebeği bir daha nerede bir arada bulupta oğlumuzu eğlendireceğiz"diyerek daveti kabul ettik.Cumartesiyi beklerken günler geçmek bilmedi bizim için :)Cumartesi günü yarışma saatinde oradaydık.Hiçbişeyden haberi olmayan onlarca bebe ve bir sürü anne-baba hatta dede-annane-babanne vs. oradaydı.
Yarışma başlamadan önce biz büyükler tanıştık kaynaştık sonra bebeleri yarışma alanına bıraktık.Isınma turları esnasında Ahmet Tuğra nın yaşadığı mutluluk ve sevinç görülmeye değerdi.Zaten normalde de sanki kendisi kocaman adammış gibi nerde küçük bi çocuk görse sevinçten çıldırıyor.Orada kendi akranlarını görünce hangisine saldıracağını şaşırdı :)Yarışma başlayana kadar öyle yoruldu ki yarışmaya hali kalmadı :) 
Sanırım 40 ın üstünde bebek vardı ve bebekler grup grup yarıştılar.Bizim bebik ikinci grupta 10 numaralı bebek olarak yarıştı.Daha doğrusu yarışmadı.Umursamadı bile yarışmayı.Yarışma alanın ortasına kadar pıtır pıtır gitti biz aha da yarışı birinci bitirecek derken ortaya oturdu emekleyen-emekleyemeyen bebelere bakıp bakıp güldü.Karşısına geçip onca şaklabanlık yaptık ama nafile gözü bizi filan görmedi.Ben emeklemez bizimki yürümeye kalkar filan diyordum onu da yapmadı.Diğer bebeklere bakmaktan emeklemeye,yürümeye fırsatı olmadı :)

Netice itibariyle önemli olan yarışmaktı deyip,teselli hediyemizi alıp geldik :) 

Neşeniz bol olsun...

21 Aralık 2012 Cuma

Cuma rahatlığı ve çorap yiyen bebe :)

 Ver elini haftasonu...çok yorulduğum,sıkıldığım bi hafta oldu bu ve nihayet bitti.Şimdi dinlenme,eğlenme zamanıdır.Öncelikle biraz dinlenelim dedim ama bizim minikle dinlenmek ne mümkün.Giydim pijamalarımı ve cici çoraplarımı minik beyin karşısına çıktım.Önce çoraplarıma şöyle bi baktı sonra o minicik parmaklarıyla çekiştirip tadına bakmaya karar verdi.Bu küçük kemirgen bıkmadı usanmadı herşeyi ısırmaktan,yalamaktan :)
Mutlu,huzurlu bir haftasonu diliyorum herkese...

Neşeniz bol olsun...

17 Aralık 2012 Pazartesi

MİNİK MÜHRÜMÜN İNSTAGRAM ANILARI

İg da fotoğraf yayınlamak kolayıma geliyor.Çek ve yayınla...Ne zamandır o fotoğrafları blogda da yayınlayayım diyordum.Kısmet bugüneymiş :)

Miniğim burada konuşan ayıcığı ile ilgileniyor.Bu ayıcık uzun zamandır korkulu rüyam oldu benim.Gecenin bi yarısı ayağım altında "selam ben oyuncak ayıcığıııımmm...." diye bağırıp ödümü kopartıyor :)
Pirizlerde çocuk kilidi olmasa vay halimize.O minik parmaklarla elektrik alacak ordan :)
Bi saniye gözümü ayırmaya gelmiyor.Mutfakta oynadığı şeye bakın.Mis gibi Boyabat pirincimi saçmış yerlere mıncıklayıp duruyordu.O pirinçleri toplamak için az uğraşmadım :)
Yazdan kalma bir fotoğraf...O zamanlar böyle otorup oynuyordu... hey gidi ne güzeldi.Oturtup önüne koyuyordum oyuncaklarını az da olsa oyalanıyordu :)

Instagram anılarımızın devamı gelecek inşallah.Şimdilik bu kadar yeter...

Neşeniz bol olsun...

7 Aralık 2012 Cuma

HAMARAT BEN :)

Zaman hayatı kolaylaştırma,fazlasıyla pratik olma zamanı benim için.Yeni mutfağımda bakliyatları derin çekmecelere yerleştirdim.Çekmece derin ve aşağıda olunca aradığımı bulmak için tüm kavanozları çıkarıp çıkarıp bakmam gerekiyordu.Neyse çareyi kavanoz kapaklarına etiketler yapıştırmakta bulduk.Dün gece minik beyi uyuttuktan sonra geç saatlerde bu etiketlerle uğraştık.Fotoğrafa bakarken farkettim,kırmızı mercimek ve yeşil mercimeğin kapakları değişmeliymiş :)) Tabi kavanozlar bu kadar değil koca çekmeceyi doldurdum,çok düzenli şık bi bakliyat çekmecem oldu :)

Neşeniz bol olsun...



6 Aralık 2012 Perşembe

MOLA :)

Haftanın ilk gününü atlattık mı gerisi çabuk geçiyor sanki değil mi?Haftasonun yaklaştığını bilmek bile yetiyor.Eskisi gibi çılgın planlar yapıp,gezip tozmasakta minik mührümüzle dolu dolu geçecek saatleri düşünmek mutlu ediyor beni.Hem bu haftasonu da misafirimiz var.Aylardır çok misafir ağırladık çok şükür.Önce bebek ziyaretleri şimdilerde ise yeni ev ziyaretleri...

Fotoğraftaki tabağı sildim süpürdüm.Makarnanın her çeşidine bayılan biri olarak değişik soslar denemeye bayılıyorum.Aylar sonra bir de kola içeyim dedim.Ama şimdiden pişmanım :)

Benim minik sağolsun çooook nadir de olsa böyle minik molalar için fırsat tanıyor bana :) Hazır fırsatını bulmuşken biraz kitap okuyayım...

Neşeniz bol olsun...

2 Aralık 2012 Pazar

SEBEBE GEREK YOK

Serin ve kasvetli bir pazar...Dünkü kasvet bugün de hüküm sürüyor...Ev işlerini halletmek,evde vakit geçirmek için güzel bir gün :) Hele hele güzel bi şeyler yapıp,havadaki kasveti dağıtmak için iyi bi fırsat.

Sevdiceğin koca bi buket gül getirmesi için illa bi sebep gerekmiyor.Benim mumlar yakıp,süslemeler yapıp,leziz yemekler hazırlamam için bi sebebe ihtiyaç yok.Maksat muhabbet olsun...
Pazarın kasveti sadece hava ile ilgili değil.Pazartesinin gelişi asıl beni hüzünlendiren :)

Neşeniz bol olsun...

29 Kasım 2012 Perşembe

AKŞAMIN SABAHIN DERDİ :)

 Rahmetli annanem "kadının biri akşamın sabahın derdinden ölmüş" derdi.Buradaki "akşamın sabahın derdi"nden kasıt "bugün ne pişireceğim?" derdiymiş :)Yakın zamana kadar böyle bir derdim yoktu.İdare ediyorduk bi şekilde :) ama artık çoğu zaman ben de "bugün ne pişirsem?" derdine düşüyorum.Ama henüz bu dertten ölecek kıvama gelmedim sanırım :)) Şaka bi yana bugün yine bi yemek hakkında yazayım da sayfama gelip akşam yemeği için ne pişireceğini bilemeyenlere bi fikir olsun bu...
Yemeğimiz fırında kaşarlı mantar...Büyükçe bir tavada bildiğiniz mantar soteyi yapıyoruz.Ardından mantar soteyi borcama alıp üzerine kaşar rendeleyip fırına veriyoruz.Kaşarlar kızarınca fırından alıp servis yapıp afiyetle yiyoruz...

Neşeniz bol olsun...

20 Kasım 2012 Salı

MİNİK GURME İÇİN


  
Uzun zamandır mutfaktaki vaktimin çoğunu minik gurme için sağlıklı ve besleyici çorbalar hazırlamakla geçiriyordum.Ama son zamanlarda minik adam bizim yediklerimizden yemeye başladığı için ona ayrı pişirmeyi bıraktık.Onun sayesinde biz de daha sağlıklı,daha dikkatli beslenmeye başladık :)

Dün akşam ev yapımı bebek bisküvisi denedim.Elimde tam pirinç unu vardı tarifteki mısır unu yerine tam pirinç unumu kullandım.Meyve olarakta muz ve kuru kayısı kattım içine.Ama sanırım fazla pişirdiğim için çok sert bi bisküvi oldu :( Süper bi kemirme bisküvisi oldu benimki.Bir dahaki sefere daha az pişireceğim inşallah tuttururum.Bisküvinin yarısını rondodan geçirip toz haline getirdim,diğer yarısını ise Ahmet Tuğra nın eline veriyorum kemirip duruyor :) Ha bu arada tarif şurada...

P.S;Tecrübeli anneler,eğer varsa bildiğiniz sağlıklı bisküvi tarifleriniz bana da bi yazıverin lütfeen :)

Neşeniz bol olsun...

16 Kasım 2012 Cuma

OYNUYORUZ

İlk günden beri kararımız kesindi.Ahmet Tuğra yla bol bol oynayacaktık ama ona çok oyuncak almayacaktık.Kararımızda da durduk.Herşeyden bir oyun çıkarma ve minik adamı eğlendirme konusunda Ali nin de benim de maşallahımız var.Evdeki herşey onun oyuncağı, tencere ve tavalar da tutun da elektrikli süpürgeye kadar aklınıza gelebilecek bir çok şeyle oynuyor.Peki bunca oyuncak nerden çıktı?babanne-dede ve dostlar sağolsun...:)
Her sabah bu sepet ve bir diğeri salonun dört bi köşesine dağılıyor.her oyuncaktan ayrı bi ses çıkıyor.kimi konuşuyor,kimi vik vikliyor,kimi zırıldıyor kimiyse şarkı söylüyor.Evdeki şenlik görülmeye değer.İlk fotoğraftaki ahşap puzzelları ve bi kaç bez kitabı biz aldık.Sağolsun Ahmet Tuğra oyuncaklar ortaya çıktığı ilk dakikalar her birine biraz bakıp sıkılıyor ve sonra pirizler,tv sehpası işte Allah ne verdiyse koşup gidiyor onlara :)

Neşeniz bol olsun...

13 Kasım 2012 Salı

BUGÜN BİZ

Böyle pırıl pırıl bi günde koşa koşa eve gelmeme sebep olan minik adam sana olan aşkımı ne yapsam anlatamam :) Ben geldiğimde mışıl mışıl uyuyordun.9 aydır biz seni böyle uyutamazken babannen seni 2,5-3 saat uyutabiliyo ya hayret ediyorum :)Biz evdeyken uyuyacak olsan bile başından ayrılmayalım istiyorsun,herşeyi bırakıp senin başında kalıyorum ben de,hemde büyük bi zevkle...

Ben geldiğimde uyanır uyanmaz bana hoş geldin partisi verdin.O şirin sevinme hareketlerin mest etti beni.Ah senle zaman nasıl da güzel geçiyor,yorucu ama çok güzel...

Şimdi bu güzel günü değerlendirme vakti.Çıkıp parkta oynayalım biraz...

Neşeniz bol olsun...

8 Kasım 2012 Perşembe

TORUN İÇİN :)

Bu minik karpuz bizim miniğin karpuzu :) Dedesi binbir zahmetle torunu için yetiştirdi bu karpuzu.Artık bahçeyi ekip biçerken tek derdi "Ahmet Tuğra yesin" oldu.
Karpuzun öyle minik filan olduğuna bakmayın.Öyle sulu öyle tatlıydı ki bi dilim kesip verdim Ahmet Tuğra ya,şapır şupur yedi üstü başı yüzü gözü karpuz suyu oldu :) Bugün de babannesi Çandarlı dan gelirken kalan son börülcelerden toplamış bir avuç kadar.Yarın da onu pişirip ikram edeceğim minik adamıma.Yeri gelmişken maillerle bana ulaşıp bebeğim için neler pişirdiğimi soran arkadaşlar için ilk fırsatta minik bi yazı hazırlayacağım(inşallah)...

Neşeniz bol olsun...

6 Kasım 2012 Salı

NEFİS BİR LEVREK TARİFİ

Haftasonu arkadaşlarla beraber balık keyfi yapalım dedik.Arkadaşımın minik kızı benim oğlumdan 12 gün büyük.Hal böyle olunca bebiklere de balık tattıralım diye levrek tercih ettik.Misafirlerimiz gelene kadar Ali,ben ve Ahmet Tuğra saatlerce mutfakta uğraşıp fotoğraftaki şaheseri hazırladık :) Ahmet Tuğra ile mutfağa girince en basit yemeği hazırlamak bile saatler sürebiliyorken balık hazırlamak hayli meşakkatli oldu.Ama sonuç bi harikaydı.
Fotoğraflar balığı fırına vermeden önceydi.Balık fırından çıkar çıkmaz misafirlerimize ikram ettiğimiz için asıl süper görüntüyü fotoğraflamayı unuttum.Hamileliğimden beri balığı çok nadir yer oldum ama bu balıktan sonra daha sık yiyeceğimize eminim.Arkadaşlar hatta arkadaşımın minik kızı bile çok sevdi :)

Tarifi şuradan aldık,bi takım eklemeler yaptık,afiyetle yedik...

Neşeniz bol olsun...

2 Kasım 2012 Cuma

BİZ-II

9.ayı 6 dişle tamamladık,üstte 4 altta 2 olmak üzere minik sevimli 6 diş :) (Öyle fena ısırıyor ki acayip tırsıyoruz Ahmet Tuğra dan :) )
Benim bildiğim ilk olarak alt dişler çıkar genelde ama bizim miniğin ilk dişi üst dişlerden çıktı sürpriz bi şekilde.Çıkacak diş çok daha ve bu süreç oldukça zor geçiyor...
Fotoğraflardan da çok net anlaşıldığı üzere bi sn bile yerimizde durmuyoruz.Bi oraya bi buraya saldırmaktan terden sırılsıklam oluyoruz.Kimi zaman sevinç çığlıkları çoğu zaman ise istediğini yaptırmak için atılan çığlıklarımıza doyum olmuyor :) Evi derli toplu olsun isteyen anneye inat ev savaş alanı gibi,hele mutfağımız görülmeye değer.Ama anne ısrarla her gece yatmadan önce her yeri derleyip topluyor,bakalım ne zaman pes edecek :)
Keyfimiz yerindeyse sevinç çığlıkları eşliğinde herkesi,herşeyi alkışlıyoruz."Hadi oğlum alkış" diyen babayı büyük bi hevesle alkışlayıp sevindiriyoruz onu.Çoğu minik gibi tv de reklamlar başladığında renklerin ve hareketliliğin albenisine kapılıp ekrana kilitleniyoruz.Ama anne-baba hemen duruma müdahale edip gerçek dünyaya döndürüyor miniği :) Artık altını almak,bezini bağlamak demek küçük bi savaş demek,isteklerimizi,sevincimizi,kızgınlığımızı ve daha nicesini öyle güzel anlatıyoruz ki bu hallerimiz görülmeye değer :)

her zamanki gibi yazıyı yarım bırakıyorum.oysa daha ne marifetlerimiz var yazacak...

Neşeniz bol olsun...

30 Ekim 2012 Salı

BİZ

Toplanma,taşınma,yerleşme ve son olarak bayram derken blogumu iyice ihmal ettim farkındayım.Aslında yazacak öyle çok şey varken yazamamak daha doğrusu yazmaya fırsat bulamamak çok kötü ;)şuan bile bacaklarıma sarılmış çığlık atan,bi saniye gözlerimi ayırsam pıtır pıtır bi yaramazlığa doğru koşan bi bebe ile yazıyorum.mesela o bebe az önce ben BEP hazırlarken kağıttan bi ısırık koparmış farkettiğimde çiğniyordu ben ağzından almaya çalışırken kağıdı yutup bana sırıtmaya başladı :) 
fotoğraflardan anlaşılacağı üzere biz de manzara hala aynı,bknz bi önceki post :)şimdi de tv sehpasına tırmanmış çığlık atıyor.bakın yine yazamadım asıl yazacaklarımı...bana müsade...

Neşeniz bol olsun...

9 Ekim 2012 Salı

EV'LENDİK...

 Yaklaşık iki yıl önce ev almaya karar vermiştik.Babadan kalan değil de sadece kendi emeğimizle aldığımız,kendi seçtiğimiz bir ev olsun istedik.Ama önce güzel İzmir in hangi köşesinde yaşayacağımıza karar vermemiz gerekiyordu.Benim okuluma,Ali nin iş yerine yakın bir yer mi,Bornova,Karşıyaka yahutta deniz kenarında küçük bir ilçe mi?...İşte bu kararsızlık içinde ev bakıp duruyorduk.Öyle çok ev gezdik,öyle çok inşaat gördük ki ev bakmak bizde spor haline gelmişti neredeyse :) Ahmet Tuğra nın doğumuyla artık hayatımıza dair daha net kararlar almaya başladık.Bizim için dünya artık minik mührümüzün çevresinde dönüyor o yüzden evimizi de onu düşünerek seçtik.Daha doğrusu gönlümüze göre bir yer nasip oldu bize.Miniğimize babannesi baktığı için babanne ve dedeye yakın bir yerde evimiz...
Şimdilerde yoğun bir taşınma telaşı içindeyiz.Evin altı üstüne gelmiş durumda,her yer koli dolu.Tabi bu durumun keyfini doyasıya süren biri var aramızda :) Ahmet Tuğra kolileri oyuncak yaptı kendine,gerçi sadece koliler değil evde ne var ne yok hepsi onun oyuncağı bu aralar :) Artık onu bir saniye bile yerinde tutmak imkansız,evdeki bu karmaşa onun neşesine neşe kattı...

Yeni ev yeni güzellikler getirsin bize inşallah ve Allah isteyen herkese gönlüne göre bir yuva nasip etsin...En kısa zamanda yeni evimden bildirmek ümidiyle...

Neşeniz bol olsun...

24 Eylül 2012 Pazartesi

ALİ ŞEF'le...

 Okulların açılmasıyla iş hayatına geri dönmüş oldum.Aylardır evdeki hayata,keyfimce takılmaya alışmış olduğum için okula geri dönüş sürecim oldukça sancılı oldu benim için.Hele bir de bebeğimi bırakıp okula gitmek zorunda olmam kabus gibiydi,hala da öyle :( Şükür ki Ahmet Tuğra yı onu canı kanı gibi seven babannesine emanet ediyorum.Ama kim olursa olsun çocuğumu kısa bi süre için bile olsa birine bırakıp gitmek zor çok çok zor :( neyse bu ayrı bir yazı konusu bu konuyu başka bir zaman uzun uzun yazarım inşallah...Diyeceğim o ki haftaiçi eve özlemle koşup oğlumla vakit geçireceğim derdinden hiç bir şeye vakit ayıramıyorum,yemek yapmaya bile.Sağolsun babanne çoğu zaman yemek işini hallediveriyor.Ve haftasonu geldiğinde biz başbaşa kalmayı,birlikte vakit geçirmeyi çok özlemiş oluyoruz.O yüzden haftasonlarımız artık daha bi kıymetli ve eskisinden daha dolu :)
 Bu haftasonu mutfakta keyifli zamanlar geçirdik.Cumartesi günü Ali arpacık soğanlı mantar denemesi yaparken ben de yanına sıpagetti yaptım.Kabul onun yaptığı şahane yemek yanında benim ki oldukça basit ama siz de kabul edin birinin de bir saniye yerinde durmayan minik adamımıza bakması lazımdı :) Daha önce de bi kaç kez bahsettim Ali yeni tatlar,dünya mutfaklarından değişik lezzetler denemeyi seven biri.Evde yemek işi benimdir ama Ali mutfağa girdiği zaman benden çok daha iyi şeyler çıkarır ortaya.Ben biraz beceriksizim sanırım :) Pazar günü ise doğumdan bu yana ağzıma sürmediğim balıkla barışma çabalarımın sonucu fırında balık yapıp yedik...
Balığı özlemişim,hamilelikte o kadar çok bıkmıştım ki bu haftaya kadar balık bile görmek istemiyordum.Ama artık yeniden yemeye başlayacağız çünkü bizim minik gurmenin balık yeme vakti geldi.Yukarıdaki enfes balıktan o da tattı pek beğendi.İnşallah böyle devam eder...

Neşeniz bol olsun...

20 Eylül 2012 Perşembe

CANIM KARDEŞİM den

Küçük kız kardeşim yaz tatilinin büyük bölümünü burada geçirdi.Biz Ahmet Tuğra nın hayatımıza girişiyle bambaşka bi boyuta geçmiştik ya hani kardeşim gelipte bizi bi silkeledi sağolsun :) Arkadaşlarıyla gezip tozmalarından,kültür-sanat etkinliklerinden fırsat buldukça Ahmet Tuğra ile ilgilendi...Sağolsun her gezmesinden dönüşte bana yani sevgili ablasına fotoğraftaki takılardan alıp alıp geldi.Tabiki favorim tuğralı kolye oldu,çok güzel çooook ;)
Hep söylerim insanın kız kardeşinin olması bambaşka bi güzellik.Şükür ki ben kız kardeş konusunda şanslıyım.Alttaki fotoğraftaki pembe ayakkabı da aynı kardeşimden hediye.Ayakkabımı çok severek giydim tüm yaz boyunca.Bloga eklemekte geciktim ama işte yaz bitince aklıma geldi,bloga ekleyeyim de bir de buradan teşekkür ederim kardeşcazıma :)

Neşeniz bol olsun...

13 Ağustos 2012 Pazartesi

ÇAM SAKIZI ÇOBAN ARMAĞI

Hediyeleşmek ne kadar güzel bişey değil mi?:)Geçenlerde kayınvalidem bize geldiğinde minik bi paket uzattı bana.Hiç tanımadığım birinden bana gönderilmiş bu hediye.Çok şaşırdım bi o kadar da sevindim.Kayınvalidemin bir arkadaşının kızı "Asuman teyze bunu gelinin için aldım" deyince o da şaşırmış benim gibi :)
Paketin içinden bu şirin ayna çıktı.Kardeşim aynayı görür görmez "ayy abla bu çok güzelmiş biraz ben kullanayım" diyerek attı çantasına :) "Hediyeyi hediye etmek sünnettir,bu benim için çok özel bi hediye,çok sağol" deyip duruyor :))
Hatırlarsınız daha önce de yüzyüze tanışmadığım blog arkadaşlarımdan Ahmet Tuğra ya hediyeler gelmişti :) Tanımadığınız biri tarafından gelen hediyelerle sevinmek...ne güzel...

Neşeniz bol olsun...

8 Ağustos 2012 Çarşamba

İKEA ALIŞVERİŞİM


Uzun zaman sonra yolumuz yine ikea ya düştü.Ahmet Tuğra ile İkea yı gezmek çok eğlenceli :) Bebeğim için orası acayip bi dünya,ağzı açık bakıyor herşeye,o eşya kalabalığı,o renk cümbüşü içinde nereye bakacağını şaşırıyor.Önceleri sadece bakıyordu ama şimdilerde her şeye uzanıyor,dokunmak istiyor :)
Aslında bu yaz bizim miniğin odasını düzenlemek vardı aklımda.Ama kısmet olmadı bir türlü.Bu çerçeveleri de oğlumuzun odası için aldım.O kadar çok fotoğrafı var ki bir çoğunu odasının duvarlarına asmak istiyorum.Çerçeveler ahşap gibi görünüyor ama değil ;) plastik,basit bişey ama gezerken gözüme hoş göründü alıverdim(İkea da bu çerçevelerin içine bebek fotoğrafları yerleştirmişlerdi sanırım ondan etkilenip aldım).Mumlara gelince onları neden aldığımı ben de bilmiyorum.Mum seven biri de değilim,oğlumun odasına filan da koymam,almış bulundum işte ;)

Neşeniz bol olsun...

6 Ağustos 2012 Pazartesi

BEBEĞİMDEN KUZENLERİNE HEDİYELER :)

Ne zaman Ahmet Tuğra için bişeyler alsam mutlaka ikiz yeğenlerime de bi kaç şey alıyorum.Bebek alış verişi konusunda çok şanslıyım ne erkek ne de kız bebek kıyafetlerinde gözüm kalmıyor :) Yeğenlerim oğlumdan 40 gün küçükler ;)O yüzden hepsi için birden bişeyler almak çok güzel...

Ablam iki kızını da aynı renk,aynı model giydirmeyi seven bi ikiz annesi değil.O yüzünden iki prensese de farklı renkler tercih ediyoruz ;)


Malum havalar çok sıcak. bebikler rahat etsin diye nerde görsem alıyorum şu kolsuz çıtçıtlı bodylerden.İlk fotoğraftaki tulumlar da çok kullanışlı.Özellikle alttan çıtçıtlı olması çok rahatlık sağlıyor...


Şimdi siz bu yazıyı okurken muhtemelen Ahmet Tuğra kuzenlerine kavuşmuş onlarla oynuyor olacak :) 


Neşeniz bol olsun...

30 Temmuz 2012 Pazartesi

TEYZEYE HEDİYE :)


Dün tatil öncesi alış verişe çıktık.İpekyol'a girince birbirinden şık gömlekler içinde kaybolduk resmen :) Kendim için güzel bir mavi gömlek seçerken Ahmet Tuğra ise başka bir mavi gömleğe yapışıverdi.Gömleği bırakmak istemeyince onu da süslü teyzesine hediye olarak aldık...
Teyzemiz İpekyol'un gömleklerini seviyor,fotoğraftaki iki gömleği de aldık.Bakalım teyzemiz hangisini beğenecek? :)Ben ikisine de bayıldım,...
Hamilelik öncesi abla kardeş bir sürü kıyafet değiş tokuşu yapıyorduk.Her tatil bi çok kıyafetimizi değiştiriyor,çeşit çeşit giyiniyorduk.Şimdiler de o hala incecik benim biraz fazlam var :( şu fazlalıklarımdan kurtulayım da yine onun dolabından bi kaç şey aşırayım inşallah :)


Neşeniz bol olsun...

27 Temmuz 2012 Cuma

BEBEK ŞEKERİ&ŞEKER SEPETİ

Biraz geç oldu ama bebek şekerimiz ve sepetimizi yayınlayayım ben de :)Bloguma yeterince vakit ayıramadığım için aylar önce kaydettiğim bu fotoğrafları yeni hatırladım.Bebek şekerlerini son ana kadar internetten bulduğumuz bir firmadan yaptırmayı planlıyorduk.Ama firmayla bir türlü sağlıklı iletişim kuramayınca iş başa düştü dedik ve çıkıp şeker aradık.Son zamanlar olduğu için karnım burnumda gezmek öyle zor oldu ki farklı seçeneklere bakamadan bu gözlüklü kaplumbağada karar kıldık.Yukarıda görüldüğü gibi nikah şekeri olarak tasarlanmış şekeri bir mavi kurdele ile bebek şekerine çevirttirdik ;)
Bebek sepeti içinse ne internetten ne gezdiğim mağazalardan istediğim gibi bişey bulamadım.Piyasada gördüğüm allı pullu,tüllü süslü şeyler hiç benim tarzım değil.O yüzden Ali ile kolları sıvadık beyaz hasır bir sepeti şirin bir şeker sepeti haline getirdik.Öyle eğlenceliydi ki sepeti hazırlamak o günkü fotoğraflarımıza baktıkça hala gülümsüyorum ;)
Neşeniz bol olsun...

SELANİK

İzmir den yola çıkışımız sabah 8.30 u buldu. Yol müziklerimiz eşliğinde keyifle yol aldık. Planın ilk parçası Edirne idi. Bi gece Edirne d...