30 Haziran 2011 Perşembe

YAZLIK EV YATAK ODASI DEKORASYONUNDA İLK ADIM

Çandarlı’da ki evimizin yatak odasının dekorasyon işleri için uzun zamandır kafa yorduğumuzu biliyorsunuz artık :) Nihayet onca kafa yormaya değdi,geçen de bahsetmiştim mobilyalar alındı,koca yatak odasını sevdicek babasının yardımı ile kısa sürede kurdu.Perdeler ve birkaç minik ayrıntı haricinde odamız tamam.Sonuç beni ziyadesiyle memnun etti,içimizi ferahlatan şirin bir odacığımız oldu.Aslında bu konu hakkında bir yazı dizisi hazırlasam ben gibi yazlık evlerini dekore etmeye çalışanlara belki bi kaç fikir verebilirim…


Daha mobilyaları seçerken dolap ve çekmece kulplarını değiştirmeye karar vermiştik.Nasıl bir kulp alacağımızı bilmeden girdiğimiz dükkanda,yüzlerce kulp arasında ilk gözüme çarpanlar bu pembe çiçekli porselen kulplar oldu.Diğerlerine bakmadım bile,ne aradığını bilmeden en güzelini bulmak süper bişey :) Kulpların üzerindeki pembe çiçekler karyola önü ve tuvalet masası önündeki puflarımızın çiçekleri ile harika bir uyum sağladı.Fotoğraflara çekmece kulplarının ilk halini ekledim ama dolap kapaklarının eski kulp fotoları yok,eski halinş de ben söyleyeyim;gri plastik çirkin bi kulptu.Böylesi çok şık oldu :)


Neşeniz bol olsun...

29 Haziran 2011 Çarşamba

9.TÜRKÇE OLİMPİYATLARI/İZMİR

Bu yıl Türkçe olimpiyatları İzmir’de oldukça görkemli ve şanına yakışır şekilde coşkulu geçti.Bizde oradaydık elbet :) 80 bin kişilik koca Atatürk stadında adım atacak yer yoktu.Binlercesi de içeriye giremeyip dışarıda kaldı o akşam.Norveç’li bir minikten “Çile bülbülüm” ü,Mısır’lı bir çocuktan “Annem” şarkısını dinlemek, ve daha nicesini görmek,izlemek büyüleyiciydi…Güzel Türkçemizin kıymetinin bilindiği,daha da bilineceği güzel günler hayal değil artık…ne güzel… :)




Neşeniz bol olsun…

27 Haziran 2011 Pazartesi

DİNLENCE MUHABBETİ

Bana hiç bitmeyecekmiş gibi gelen geçen haftaya inat Cuma gününden kaçtık yazlığa.Dinlendik,yenilendik,geldik :) Mis gibi serin akşamlarda mışıl mışıl uyudum,son zamanlarda sürekli düşüşe geçen tansiyonum oralarda normalleşti,mide bulantılarım azaldı,kayınvalidemin hazırladığı yemekleri yedim doyasıya üzerine de dalından kopardığım taze meyveleri indirdim mideye :) Ayrıca iki haftadır hummalı çalışmalar yürüterek düzenlediğimiz odamız bi kaç minik ayrıntı dışında hazır ve nihayet kendi odamızın keyfini çıkardık doyasıya.Oda ile ilgili ayrıntılar daha sonraya ;)


Sevdicek zıpkınla dalış yaparken ben kıyıda şezlonguma yaslanıp kitabımı okudum.Giderken kitaplığımdan öylesine iki kitap çekip almıştım.Biri çok önceleri bir sürü kitapla birlikte aldığım ve okunmayı bekleyen “Kızıl Nehir” di ki bir günde okundu bitti.Ardından yakın zamanda aldığım “Ölü Ruhlar” a başladım.Hafta sonumun dinlence muhabbeti henüz bitmedi,daha yazacağım kısmetse :)


Neşeniz bol olsun…

23 Haziran 2011 Perşembe

SEMİNER

Nedense bu hafta bitmek bilmedi ya da bana öyle geldi :( Uzadıkça uzuyor,mubarek Cuma bir türlü gelmiyor.Sanırım koca yılın yorgunluğu üzerine bir de seminer döneminin bitmek bilmeyen evrak işleri eklenince bu hafta bitemedi bi türlü…Gerçi ben onca işin bir çoğunu arkadaşlara devretsem de benim yapmam gereken işler bile yordu beni.Hele bir de bu sıcak havalar,hiç çekilmiyor o işler.Neyse ki bugün keyifli bir seminer günü idi.Okulumuzun bahçesine kocaman,upuzun bir kahvaltı sofrası hazırlandı,yaklaşık 55 kişi güle oynaya yedik içtik.Kahvaltımız böyle eğlenceli geçince pazartesi günü için de İzmir’e nazır güzel bir mekana kahvaltıya gitmeye karar verdik.Seminer dönemi dediğin böyle olmalı bence :)

Geçen gün yolumuz D&R a düştü.Kitaplar arasında mest olmuş vaziyette gezerken ne zamandır almayı düşündüğüm kitapla karşılaştım;Dijital Fotoğrafçının El Kitabı-Scott Kelby.Şu sıcaklarda içimden kolumu bile kaldırmak gelmezken belki bu kitap sayesinde fotoğraf makinamı elime alıp yeni teknikler deneyebilirim :)
Neşeniz bol olsun…

17 Haziran 2011 Cuma

ALIŞVERİŞ GÜNCEM-II

Nihayet karneleri verip öğrenciler için bu yılı da sonlandırdık.Son günler,özellikle de son akşamlar bi hayli yoğun geçti.Mezuniyet gecesi,yıl sonu müzik gecesi,tiyatro gecesi ve son olarak ta pilav gecesi derken bir ara hiç eve gitmeyip okulda mı yatsak diye düşünür olduk :) Neyse ki bitti,gitti.

Hafta başına alış veriş yazısıyla başlamıştım,haftanın son gün yazısı da öyle olsun.Relax Mode mağazaları benim giripte boş çıkmadığım yerlerdendir.Zaten son zamanlardaki pijama takımlarımın yarısından çoğu yine Relax Mode dan.Geçen haftasonu da bir Relax Mode mağazasına düştü yolum ve yine ellerim boş çıkamadım.Yeni sezon ürünler yine cıvıl cıvıl,yine çok tatlılar.Ben bu sefer de çok cici bi pijama takımı seçtim.Fotoğraftakiler takımın cici terlikleri :)
PS;Bu arada sevgili blog dostları;izleyicisi olduğum tüm arkadaşlarımın anasayfaya düşen tüm yeni yazılarını okuyorum.Ama çoğu zaman yorum yazamıyorum.Yorum yazamıyor olmam sizleri okumadığım anlamına gelmiyor yani haberiniz ola :)

Neşeniz bol olsun...

13 Haziran 2011 Pazartesi

ALIŞVERİŞ GÜNCEM-I

Geçen gün sıcaklara bi kaç laf edecek oldum akabinde biraz da olsa serinledi havalar :) Öyle ki dün gece biraz titredim ince bi hırka alıp çıktım balkona.Hatta şu an tatlı tatlı yağmur yağıyor bizim buralara.Ah keşke tüm yaz böyle ılık geçse…Malum dün seçim vardı ve o nedenle bu gün bize tatil.Evde keyif yapıyorum :) Geçtiğimiz cumartesi tüm gün evde dinlendik,Pazar günü ise oylarımızı kullandık ve gezmeye çıktık.Yolumuz bir ara Ege Park’ta ki English Home mağazasına düştü.Orada epeyi bi vakit geçirip indirimden yararlandım doyasıya :) İşte fotoğraflardaki güzel kırlentler de dünden beri evimize renk katıyorlar.Başlığı alış-veriş güncem diye attım ama bi çoğunun fotoğrafını çekmediğimi hatırladım sonradan.E devamı da II. yazıya inşallah...
PS;Türkiye seçimini yaptı…Herkesin kırmadan,dökmeden hiçbir seçmeni yada seçileni cahillikle,aptallıkla yaftamadan sonucu sindirebilmesi umuduyla...Kazanan her daim Türkiye olsun…

Neşeniz bol olsun...

9 Haziran 2011 Perşembe

SICAK

Bütün kış soğuklardan o kadar çok şikayetçi oldum ki şimdi bugünün beni bezdiren,tansiyonumu düşürüp başımı ağrıdan çatlatan kavurucu sıcağına laf etmeye yüzüm yok :) Bu sıcağa bir de sırf matrak olsun diye okula gelen bir avuç öğrenci milletinin bitmeyen enerjisi de dahil olunca dayanılmaz oluyor hayat.Neyse ki az kaldı,sabrediyorum :)


Neşeniz bol olsun...

7 Haziran 2011 Salı

ALAÇATI’DAN

Dersim erken bitti 11:30 da evdeydim.Yolda gelirken sıcaktan iyice bunalınca bu havada yapılacak en güzel şey evde yatıp dinlenmek,hatta uyumak dedim…Gelir gelmez de yattım zaten.Uykuya geçişin en tatlı yerinde bas bas bağıran bir seçim otobüsünden gelen iğrenç melodi ile zıpladım.Ya sabır dedim gözlerimi kapattım yine.Ama ne mümkün uyumak sanki sözleşmiş gibi her bağımsız aday,her parti propagandasını tam benim uyuyacağım vakitte kapımızın dibinden geçerek yapıyor.Hayırlısı ile şu seçim bi gelip geçsin de kurtulalım şu gürültü ve görüntü kirliliğinden.Ya şu süreçte yemin ederim bir çok adaydan da partiden de nefret ettim.Yeter artık,değil mi ama?

Neyse birazcık geçtiğimiz hafta sonumuzdan bahsedeyim de sakinleşeyim :) Malum cumartesi günü SBS vardı ve ben de görevliydim.Sınav sonrası biraz kafa dağıtmak için minik bi geziye çıkalım dedik.Tercihimiz ne zamandan beri gidelim dediğimiz Alaçatı’dan yana oldu.Hafta sonu olması hasebiyle oldukça kalabalıktı ve her zaman ki gibi cıvıl cıvıl…Alaçatı rengarenk ve nispeten pahalı bir yer.Bunun yanı sıra biz fotoğraf meraklıları için de malzemenin çok bol olduğu süper bir yer :) Alaçatı nın şirin sokaklarında,güzel cafelerinde,deniz kıyısında bol bol bastım deklanşöre.Bir sonraki gün Alaçatı dan Çeşme’ye geçtik.Uzun zamandır gitmemiştik,iyi geldi yine Çeşme bize :) Bir önce ki Çeşme sürprizi için tıktık :)








Neşeniz bol olsun...

3 Haziran 2011 Cuma

HAFİF :)

Havalar iyiden iyiye ısınmaya başlayınca beslenme şeklim de değişiverdi.Tüm yaz salata çeşitleri yesem bıkmam ben ve genelde her yaz da durum böyledir.Yağlı,ağır yemeklere hiiiç yaklaşamam bu sıcaklarda,hele bu aralar hiç midem kaldırmıyor.Bu sıcaklara alışma süreci zorlayacak beni yine.Haftanın son günü eve erkenden gelmenin hazzıyla hemen hafif bişeyler hazırlayayım istedim.Hem beni yormayacak,hem hafif hem de lezzetli…Piyaz özellikle Ali için :)
Neşeniz bol olsun...

1 Haziran 2011 Çarşamba

KAÇAMAK

O kadar Çandarlı fotoğrafı yayınlayınca -benim bile- fotoğraflara bakıp bakıp Çandarlı hasretim debreşti.Hele bir de hafta sonu SBS görevi,sonra ki hafta oy kullanmak için burada olmamız gerektiği düşünülürse ben daha çok hasret çekecektim.Ama yok hasret filan çekmeyip bu akşam yemeğe Çandarlı ya gidelim dedik.Şimdi heyecanla beklemedeyim,sevdicek gelsin hazırlanıp çıkacağız akşamüstü.Son bi haftadır iştahım fena halde kesilip,midem bulanıp dursa da Çandarlı da akşam yemeği fikri kulağa hoş geliyor :)
Fotoğraflar yaklaşık bir ay kadar önce yine Çandarlı nın yüksek kesimlerinde çekidi.

Neşeniz bol olsun...

SELANİK

İzmir den yola çıkışımız sabah 8.30 u buldu. Yol müziklerimiz eşliğinde keyifle yol aldık. Planın ilk parçası Edirne idi. Bi gece Edirne d...