22 Şubat 2010 Pazartesi

MİSAFİR

Geçtiğimiz haftanın yoğun günlerinin tatlı yorgunluğunu iyice dinlenerek attık bu hafta sonu.Tatlı yorgunluk diyorum çünkü evimize gelen misafirlerimiz için hazırlık yapıp,onlar gelince de doyasıya yiyip içip geç saatlere kadar sohbet ederek geçti günler.Hele bir de hazırladıklarıma ardı ardına övgüler gelince tüm hafta mutfaktan çıkasım gelmedi :)

Haftanın ilk konukları sevdiceğimin kuzenleri idi.Sonraki günlerde de arkadaşlarımızı ağırladık.Kuzenlerin geldiği gece epeyi kalabalıktık.Ben hazırlığımın büyük bir kısmını bir önceki günden tamamlamıştım ama tam misafir geleceği gün okulda ŞÖK toplantısı olduğunu öğrendim,toplantı beşe kadar sürünce akşama nasıl yetişeceğim diye bir telaş aldı beni.İki okulu birden idare etmeye çalışınca tüm imzaları ve yeni haberleri kaçırıyorum.Her şeyden en son benim haberim oluyor.O günde toplantıdan haberim olmayınca toplantı bir an önce bitsin diye elimden geleni yaptım :)

Her akşam başka bir misafirimiz olunca menüde ufak değişiklikler yaptık.Ama kısır ve zeytinyağlı yaprak sarması her akşamımızın favorileriydi :) Daha önceki yani ilk zeytinyağlı yaprak sarmam için buyurun tık tık :)

Yemek-içmek bahane olsa da insanın sevdikleriyle yediğinin tadı bir başka güzel oluyor.Artık buz gibi akşamlar geçip gidiyor,soğuklarda sıcacık evden dışarıya adım atmak istemiyor insan ama güzel bahar gecelerinde eş-dost-akrabayla ev oturmalarının tadını çıkarmak lazım…



Neşeniz bol olsun…

SELANİK

İzmir den yola çıkışımız sabah 8.30 u buldu. Yol müziklerimiz eşliğinde keyifle yol aldık. Planın ilk parçası Edirne idi. Bi gece Edirne d...