İlk
zamanlar soranlara “sanırım ben çok hastayım” diyor durumu bi türlü anlayamıyordum.
Şimdilerde ise bir karpuzu tümden yutmuşum gibi dolaşıp etrafa gülücükler
saçıyorum.Daha önce de dediğim gibi şiştikçe pişiyorum ve ucundan kıyısından da
olsa anlamaya başlıyorum (sanırım) :)
Normalde
pinpirikli biriyimdir zaten.Ama hal böyle olunca –bir miniği içinde büyütmeye
başlayınca-ciddi vesveselere kapılır oldum,hem de çoğu zaman durduk yerde :(
Huyumu bilen eşimle aldığımız ilk karar;öncelikle güvenip kaliteli bir iletişim
kurabileceğimiz bir doktor,doktorumuz haricinde merak ettiklerimizi anında
öğrenebileceğimiz bir-iki kaynak…Doktor olayına geleceğim birazdan ama kaynak
meselesini kökten çözdük, önce fotoğrafta görülen kitabı seçtik okumak için.İyi
de oldu başka bi kitap almadık,yetti bize bu kitap.O geçmek bilmeyen ilk üç ay boyunca ara ara bu kitabı okudum. Ardından düzenli
olarak,hafta hafta gebelik.org adresini takip ettik,hala da
takipteyiz.Başta aldığımız karara bağlı kalarak başka hiç bi kaynağa göz
atmadım,gerekte duymadım zaten.Ama doktor olayına gelince bizim işler yılan
hikayesine döndü resmen.Gayet güvendiğim
çok ta sevdiğim bir doktor ile başladık.Her şey harika iken doktorumuz temelli
olarak yurtdışına gitmek zorunda olduğunu söyledi.Bizi emanet ettiği
arkadaşından ben memnun kalmadım.Ardından yeniden doktor arayışları derken
memlekete ailemin yanına gittim (yaz tatilinde) ve yaklaşık iki ay kadar orada
kaldım.Oradaki iki kontrolümde iki ayrı doktorda oldu.Buraya döner dönmez yeni
ve çok iyi bir doktora başladık derken bu doktorcuğumu da tam gün yasası vurdu.Muayenehanesini
kapatmak zorunda kaldı.En son geçen hafta 7. ve son doktorumuza gittik,her şey
yolunda çok şükür.Ve bu dr. son olur inşallah :) …Bu kısacık zaman zarfında o
kadar çok doktor görmenin bi çok faydası oldu aslında.Her birinden bambaşka
şeyler öğrendim.Aynı zamanda temelde aynı olsa da bir çok konuda birbirinden
zıt fikirlerle karşılaşmak çok can sıkıcıydı.Birinin ye dediğine diğeri
yeme,birinin iç dediği ilaca diğeri içme diyor.E haliyle ben deli oluyorum,gel
de olma işte :) Bir de her ne kadar olumsuz söylemlerden uzak durmaya çalışsam
da her fırsatta kulağıma çalınan o zararlı bu zararlı sözleri.Cep
telefonu,bilgisayar,lcd,damacana su,hazır yoğurt ve daha aklıma gelmeyen
onlarca şey…Zaten uzun zamandır tv özellikle de haber programı izlemiyorum.Ama
gerçeklerden,olan biten her şeyden kaçabiliyor muyum?HAYIR!!! ve bu gün yine yüreğim
acıyor :(
Ara ara
gelip -özellikle de şu son günlerin kasvetinde- beynimi kemiren vesveselerin
gayet normal olduğunu şu blog dünyasının tatlı yeni annelerinden öğrendim. O
zaman dedim ki “sorun ben de değil ve yalnız değilim”.Beni anlayan birilerinin var
olduğunu bilmek güzel…hepinize can-ı gönülden teşekkürler…