19 Şubat 2010 Cuma

ÇOCUKLUĞUMDAN...

Son iki gündür İzmir’in güzelliğine doyum olmuyor.Dışarıdaki pırıl pırıl güneşi görünce insanın kırlara bayırlara koşup yatıp yuvarlanası geliyor:) Havayı böyle güzel görünce içimden kim bilir Çandarlı şimdi nasıl güzeldir diye geçti.Haftasonu kaçıp gitmeli o taraflara...



Hani bir önceki yazımda dedim ya bu aralar her gün misafirim var diye.İşte bu akşam da sevgili arkadaşım Tubik ve eşi gelecekler.Bugün dersim erken bitiyordu okuldan çıkıp koşarak geldim eve, geldim ki akşama hazırlık yapayım.Ama önce blog dostlara bir uğradım baktım ki sempatik blogcu arkadaşım Çatı katı beni soru yağmuruna tutmuş,soruları cevaplamadan gitmeyeyim dedim;


Çocukluğunuzda anne ve babanızla (ya da aile büyükleriyle) yapmış olduğunuz ve sizi siz yapan şeylere katkısı olan bir olay, bir aktivite, bir eylem… Ve hangi yönünüze katkıda bulunduğu


Çocukluğuma dair pek çok yazı yazmışımdır bloglarımda.Çocukluğum bir çoğumuzun olduğu gibi benim de unutulmaz,mutlu,sakin,en güzel günlerimdir.Ve çocukluğumda ailemle yapmış olduğumuz her türlü aktivite benim anılarımın en güzelleridir.Bu soruya yazacak onlarca cevabım var.Öğretmen bir ailenin çocuğuyum ben ve baba mesleği nedeniyle Türkiye’nin bir çok yerinde bulunduk.Beni ben yapan aktivitelerimizden birinden bahsedeyim doğuda küçük bir kasabada uzun kış gecelerinde sobada yanan odunların çıtırtısı eşliğinde babamın bize okuduğu bir birinden güzel kitapları dinlemek…Babama olan hayranlığımı ve bir çok öğrencisi gibi bana da kitap okumayı nasıl sevdirdiğinden bahsetmiştim.İşte o güzel okuma akşamlarından kaldı bendeki bitmez tükenmez bilmez bu okuma açlığı…


Çocukken oynamayı en çok sevdiğiniz oyun ve oyun aparatı? Sokakta oynar mıydınız?


Çocukluğumun çoğu az öncede bahsettiğim üzere küçük kasabalarda geçti.O yüzden yeni nesil gibi önümüze yığınla oyuncak gelmedi yahut elektronik kutulara hapsetmedik çocukluğumuzu.O küçük kasabaların o zamanlar bize ulaşılmaz ve kocaman gelen dar sokaklarında akşam ezanlarına kadar maceradan maceraya koşardık.Her türlü oyundan nasibimi alarak yaşadım çocukluğumu,evcilikten çelik çomağa,futboldan isim-şehir e kadar aklınıza gelebilecek her türlü oyun…En sevdiğim oyuncağıma gelince küçük-beyaz ayıcığım :)


Çocukluğunuz ve ilk gençliğinizle ilgili keşke farklı olsaydı dediğiniz bir durum/olay…


Her şey olması gerektiği gibi bence…çok şükür…


Çocukluk ve ilk gençlikle ilgili iyi ki böyle olmuş dediğiniz bir olay…


İyi ki ile başlayan bir sürü cümle kurabilirim.Hangisini yazayım karar veremedim.En iyisi en önemli “iyi ki” mi yazayım;İyi ki benim ailemin kızıyım ve iyi ki aşkı Alişim ile tanıdım ve iyi ki onunla yaşıyorum bu hayatı…


Varsa çocukluk dönemine dair bugünü etkileyen bir olay, anı


Çocukluk dönemimde şehirden şehire,evden eve taşınıp durduk.Ailece bir gün yerleşik hayata geçmeyi umduk ve geçtik :)Her yeni şehir,her yeni ev bizim için kocaman bir mutluluk olurdu.Ne de olsa hep oynayacak bir şeyler bulurduk.Kim bilir anne-babama ne zor geliyordu o günler.Gezmeyi çok seven bir aileydik,ömrümüz yollarda geçti,baksanıza hala da öyle :) Ama sürekli ev,okul,öğretmen değiştirmek bize oyun gibi gelirken şimdilerde bakıyorum da hiç ilkokul arkadaşım yok benim.Çünkü 5 yıllık ilkokulu ben üç farklı şehirde 5 ayrı okulda okudum :) o günlerin etkisiyle sanırım anılarımda öylesine çok sokak,öylesine çok tanıdık gelen yüz,o kadar çok manzara var ki…İşte tüm bunlar taa o günlerimden kalkıp gelip bu günümü etkiliyor.İlk gittiğim yeri hemen benimsemek istiyorum,hemen bir sürü anı biriktiriyorum,hemen uyum sağlıyorum…






sorulara biraz hızlı cevap verdiğim için ancak bu kadar oldu çatı katım :)


Hadi bakalım sıra bende…topu diğer blogcanlara atma zamanıdır şimdi :


SAYIKLAMA MAHALİ Tuğba cım ve NEVBAHARDAN Nevbaharcığım ben de size soruyorum,ne dersiniz? :)

Neşeniz bol olsun...

SELANİK

İzmir den yola çıkışımız sabah 8.30 u buldu. Yol müziklerimiz eşliğinde keyifle yol aldık. Planın ilk parçası Edirne idi. Bi gece Edirne d...