5 Ekim 2010 Salı

BALIKÇI ÇİFT :)

Buralarda eylül ayı o kadar sıcak geçti ki bir ara İzmir’e sonbahar hiç gelmeyecek sandım :) Ama ekim ayının ilk gününden itibaren pırıl pırıl bir güneşle birlikte güzel,serin sonbahar günleri başladı.Bu yıl İzmir’in sonbaharını çok sevdim…e sevilmeyecek gibi değil ki mis gibi bir hava var dışarıda.

Geçtiğimiz haftasonunu ikiye bölerek değerlendirdik :) cumartesi günü Çandarlı’nın tam karşı kıyılarını gezdik.Pazar gününü ise evimizde vakit geçirerek değerlendirdik.Cumartesi sabahın erken saatlerinde kalkıp Güzelbahçe,Urla,Balıklıova,Mordoğan derken Karaburun’a kadar gittik.Akşamın geç saatlerinde dönebildik eve.Karaburun’da çok sevdiğimiz arkadaşlarımızın yazlığı var ve ne zamandan beri bana oraları anlatıp durur,her fırsatta çağırırdı.Sonunda geçtiğimiz hafta gitmek nasip oldu.Sabah erken saatlerde yola düşmemizin nedeni ise Ali’nin balıkçılık sevdası :) daha önce şu postta bahsetmiştim değil mi balıkçılık maceralarımızdan.Ama bu sefer zıpkınla değil oltayla balık avlamaya çalıştık.Çok keyifli ama sabır isteyen bir iş…oltaya yemleri takacaksın,onu atıp sabırla bekleyeceksin falan hiç bana göre değil o yüzden Ali oltası ve balıklarla meşgulken ben bol bol fotoğraf çektim.

Burada görüldüğü üzere Ali oltaya yem takıyor büyük bir titizlikle :)
İşte oltaya ilk takılan minik balık.Ben bunu görünce bir taraftan fotoğrafını çekiyor bir taraftan Ali’ye yalvarıyordum “Ali bu çok küçük nolur onu geri at noluuuurrr” diye.Ondan sonra tuttuğu her balık için aynı şekilde tepinince ben balıklar karada çok kalmadı,onları oltadan kurtarıp tekrar yolladık mavi sulara :)
Bu pembe minik oltayı Ali benim için almış.Pembe ya kız oltasıymış bu, Ali öyle diyor :) Oltayı görünce beni gülme krizi tuttu ben ne anlarım balık tutmaktan diye,hem kıyamam ki ben :) Tutamadım da zaten,mis gibi havanın tadını çıkarıp çocuklar misali şen şakrak hopladım zıpladım etrafta :)
Bu arada kahvaltımızı yol üzerindeki Taş Ev de yaptık.Güzel köy kahvaltısı ve harika manzarası var yolu o taraflara düşenlere tavsiye ederim.
Yol güzergahımızda öyle güzel koylar vardı ki hayran kaldım o taraflara.Balıklıova’dan sonra Mordoğan’da durduk alışveriş yaptık çok şeker insanlarla tanıştık ve Mordoğan Ayıbalığı mevkiinde devam ettik balık tutma çabalarımıza :) Orası da harika bir yer,fotoğraf için bana çok malzeme vardı ve ben de değerlendirdim tabiki.Sonunda Ali balıkçılıktan sıkıldı ve son durak Karaburun’a ulaşıp gün batımını orada izledik.Hem Mordoğan hem Karaburun güzel insanları güzel koylarıyla hoş yerler ama kimse kırılmasın ben ille de Çandarlı derim :)

Neşeniz bol olsun...

SELANİK

İzmir den yola çıkışımız sabah 8.30 u buldu. Yol müziklerimiz eşliğinde keyifle yol aldık. Planın ilk parçası Edirne idi. Bi gece Edirne d...