Merak ediyorum bugün benim serotonin hormonuma ne oldu? “O da ne?” demeyin,canım hani var ya şu “mutluluk hormonu”. Bugün kayıp…Ya hani bilim adamı amcalar her fırsatta çıkıp açıklamalar yaparlar ve onlardan kimisi der ya “güneşli havalarda insanlar daha çok serotonin hormonu salgılar” diye.İşte bende bütün gün bunu sorgulayıp durdum.İzmir’de enfes bir hava,pırıl pırıl bir güneş var.Hani bilmesem aralık ayında olduğumuzu ilkbaharın o rehavete davet eden harika günlerinden biri bugün diyeceğim.Ama ne güneş,ne deniz,ne erken biten ders sonrası eve kaçış,ne de haftasonuna başladığım düşüncesi...hiç biri mutluluk hormonuma kar etmiyor.Bu arada mutluluktan kastım içimin cıvıl cıvıl olması,kendime “hey ne duruyorsun haydi kalk bu güzel havada koş,zıpla” filan diye içten içe seslenmek.
Sabahtan beri üzerimde bir ağırlık,elim kolum kalkmıyor…Arkadaşlardan biri bu durum için şöyle bir açıklama yaptı;şimdi malum aralık ayı.ama havalar bu kadar sıcak olunca vücut buna tepki veriyormuş.Vücut istiyormuş ki artık zamanıdır hava soğuk olsun.Hava da soğumayınca böyle oluyormuşuz.Ne dersiniz? :) neden olmasın dimi?
Neyse ne işte benim içimdeki coşkuyu açığa çıkaramayan bu güneşi neyleyeyim ben :) Benim bugün buraya birbirinden ağdalı,sebepsiz ağlak cümleler yazıp en sonunda da “başımda hüzün bulutları,pardon sizi de ıslattım” deyip kaçasım var.
Pardon (?) :)
Ama olmaz değil mi? :) Ben böyle bugün sevdiceğe de pardon dedim de “dur o zaman ben bir beş dakika yanına gelip gülümseteyim seni” dedi.Ben daha “yok,mok gelme” demeye kalmadan elinde minik bi paketle çıktı geldi.
“Sana adam gibi kurabiyeler aldım” diyor bana.
Adam gibi kurabiye ne ya? :)))
Serotonin hormonum açığa çıkıp içimde aradığım coşkuyu bulamadılar adam kurabiyeler ama kocaman gülümsettiler beni :)
P.S;İlk fotoğraf Konya Alaaddin Tepesinde geçtiğimiz kurban bayramında tarafımdan çekildi,İkinci fotoğraf ise malum;adam gibi kurabiyelerimiz...
Neşeniz bol olsun...