29 Kasım 2011 Salı

DİNLE(N) NEYDEN


Bu isli puslu İzmir gününde evde olup, yapılacak işleri bitirip bilgisayar başına geçince içli bir ney sesi ile rahatlayayım istedim. Ney…dinlemeye doyulmuyor ki … O rahatlatıcı sesi dinlerken gözüme benim gitarım ve onun yanında duran Ali nin ney i takılınca kalktım birkaç kare fotoğraf çektim. Zaten son zamanlarda kendilerini yeterince ihmal ettik.Belki bi kaç fotoğrafla gönül alırız :)

Neşeniz bol olsun...

25 Kasım 2011 Cuma


Her 24 Kasım da yazardım bu sefer  atladım yoğunluktan.Neyse ben de bugün yazarım :) Meslek hayatımda  henüz  sayılı 24 Kasım kutlamış olsam da şimdiye kadar ki en sönük soluk Öğretmenler günümdü dünkü.Buna rağmen yine yoğundu.Soğuk havada yapılan tören,atanamayan binlerce meslektaşım,yakın zamanda hayatını kaybeden onlarca genç öğretmen ve daha nicesi varken soğuk,silik bir gün olur tabi 24 Kasım :(
Neyse her şeye rağmen ben bu yıl da geleneği bozmayarak  24 Kasım çiçeklerimin fotoğraflarını yayınlayayım…

Neşeniz bol olsun…

22 Kasım 2011 Salı

CANON 50mm lens


Ne zamandır aklımızda 18-55 mm den  başka bir lens almak vardı.(Blogumuzdaki hemen hemen tüm fotoğraflarda 18-55 mm lens kullanılmıştır.)Ama hep erteledik,araya başka şeyler girdi hatta 18-55 le istediğim tüm kareleri zaten yakalıyorum derken bi türlü yeni bi lense geçiş yapamamıştık.Ama  uzun zamandır bebik için hazırladığımız albüm için daha net daha çarpıcı kareler istediğimizi fark edince yeni lens arayışlarına başladık.Bir de bebik geldikten sonra çekimlerimizin daha da artacağı düşünülürse güzel portre çekimleri yapabileceğimiz bir lens farz dedik.Seçtiğimiz lens, kimilerinin  “her fotoğrafçının çeyizinde bulunması gereken bir lens” dediği  50mm.Elbet gönül çok daha farklı lenslerden yana ama bu lens uzun zamandır aklımızdaydı hem fiyatı da şuan ki bütçemiz için oldukça uygun olunca bu işimizi görür dedik ve aldık:) Yeni lensimizi henüz gönlümüzce deneme fırsatımız olmasa da çektiğimiz ilk kareler oldukça tatmin edici (şimdilik),renk keskinliği ve alan derinliği harika.Bu hafta sonu çok daha fazla fotoğraf çekeceğiz inşallah.Bizdeki yeniliğin,değişimin dondurulmasında  bize çok yardımı olacak bu lens :) O zaman lensi daha çok deneyip daha iyi yorumlayabileceğim inşallah….


Neşeniz bol olsun...

21 Kasım 2011 Pazartesi

ANNEMİN ELİ DEĞSİN!


Artık ne zaman dışarıya çıkıp uzun zaman eve dönmesek evimi daha çok özlemiş oluyorum.En son cumartesi günü akşam yemeği de dahil tüm gün dışarıda olmak zorunda kalınca Pazar günü için evden dışarıya adım atmayacağım konusunda  kendime söz verdim.Dün sabah uyandığımda anladım ki zaten istesem de dışarıya çıkacak hal yok bende.Ciddi ciddi üşütmüşüm ve dünden beri yatıyorum :( Bu sabah itibariyle doktorumuza  göründük,raporumuzu aldık ve yeniden yatışa geçtik.Ali sabah benimle kaldı ama öğleden sonra işe gitti ve hem hasta hem yalnız olunca yine ve daha çok özledim annemi :(Oysa  anneciğimin gelmesine daha günler var yani daha çoook özleyeceğim onu çok.bi an önce gelsin,bebik gelmeden önce evimdeki her şeye değsin eli.Evim ışıldasın,aydınlansın daha bi huzur dolsun :)
Annemin mutfağından,anne eli değmiş müthiş bir tat...offf anne özlenmez mi yaa!

Neşeniz bol olsun...

16 Kasım 2011 Çarşamba

ENERJİ


Bu aralar bize bol enerji lazım.Gerçi bebik in maşallahı var kıpır kıpır  ama ben çok çabuk yorulup nefes nefese kalır oldum.Dün 8.dr.umuza göründük :) (Dr.larmızı şurada az buçuk anlatmıştım:)) ve onu daha net gördük,hakkında güzel haberler aldık,mutluluğumuz ikiye katlandı.Hele bir de tam yüzünü incelerken bize gülümsemesin mi  Allah ım ya o an ki hislerimi anlatacak sözcük yok :) Hala aklıma geldikçe gülüp duruyorum :) Ha ne diyordum bol enerji lazım bana o yüzden fotoğraflarda görüldüğü üzere muz,nar ve bal üçlüsünden nefis bir karışım uydurdum.en alta nar taneleri,onun üstüne muz dilimleri ve son olarakta az biraz bal gezdirdim.Yanında da bir bardak süt.Güzel oldu :)



Neşeniz bol olsun…

15 Kasım 2011 Salı

TATLI TELAŞLAR


Herkesin dediğini  ben de söylemeden geçemeyeceğim.Onu beklemenin en güzel yanı onun için yapılan hazırlıklar,alışverişler :) Son günlerim işte bu yüzden pek bi tatlı telaş içersinde geçmekte.Hiç bir şeyi son dakikaya bırakmayayım diye elimden geleni yapıyorum ama hala ufak tefek eksikler var.En son dün akşam kapı süslerinin çirkinliği hakkındaki serzenişlerime twitterdan ses veren sevgili Tüten sayesinde sade ve zarif bişeyler bulabildim :) Aslında bebik için attığımız her adımı,aldığımız her minik parçayı buradan sizlerle de paylaşabilmeyi istiyorum çoğu zaman.Ama blog atmosferinin nazarından çekiniyorum :) Neyse bu güneşli ama serin İzmir gününün tadını sıcak çayım ve üzümlü-cevizli kekimle çıkarmaya devam edeyim ben…

Neşeniz bol olsun...

1 Kasım 2011 Salı

EVİM -BENİM- BEBEĞİM


Yaşanan acılar,verilen kayıplar unutulmadı,unutulmayacak elbet.Yine ateş düştüğü yeri yakacak,yüreklere çöreklenen acı için eller semaya defalarca açılacak…başka ne gelir ki elden  :(
                                           *                 *                             *                             *
Elimi,kolumu dahi kaldırmak istemediğim ama sırf bebikimin huzuru için zoraki de olsa gülümsemeye  çalıştığım,kendimi  yeni uğraşlara verdiğim,aklımı meşgul ettiğim günlerdendi geçen Cuma.Hani bu bedende yalnız olmadığının bilincinde iken insan yediğinden,içtiğinden hatta daha ziyade düşündüğü,hissettiği  her şeyden kat be kat etkilenen bir canın varlığından haberdar olunca gelişi-güzel yaşamayı ar sayıyor.Hele bir de son iki aydır bizim ki tam bir küçük jimnastikçi  misali yaşarken içimde, son günlerde yaşanan acılarla burkulan yüreğimden geçenleri  hissetmişçesine durgunlaşınca içimden bir şeyler koptu sanki.Canlanmak,toparlanmak için elimden geleni yaptım,sağolsunlar başta eşim olmak üzere çevremdekilerin desteğinin büyük faydası oldu.Mesela sezonun ilk tiyatro oyununu izledik Konak sahnesinde, bazı akşamlar -kendimi zorlayıp-güzel mekanlara tatlı yemeye gittik,arkadaşların davetlerine icabet edip akşamları ev oturmalarına gittik vs işte.Geçen Cuma da işten erken gelen eşimle akşama kadar onlarca plan yapıp bozduk.Bir türlü canım istemedi bir şeyler yapmak.Ama akşamın ilk demlerinde ani bir kararla düştük yollara ve yazlığa gittik.İyi ki de gitmişiz,bebike de bize de yepyeni bir enerji geldi,Çandarlı nın güzel havasının coşkusu doldu içimize :)

 Malum cumartesileri balık günümüz.Çandarlı da balık yemenin keyfi de bir başka.Taze taze,lezzetli ve çeşitli deniz balıkları...Balık soframız için alış verişe çıktığımızda markette benim elim daha önceleri hiiiçç dikkatimi çekmeyen "bebeğim" dergisine giderken eşim bir "evim" dergisi kaptı.Bu arada sevgili eşimin son günlerdeki -arabalardan sonraki- en büyük merakı ev mimarisi ve ev dekorasyonu.Aklında gelecek yaza bebike ve bana hayalimizdeki evi yapmak var.Bu konudan zamanı gelince uzun uzun bahsederim.Şimdilik hayırlısı,kısmet diyelim :)Dergilerimizi balkonda pırıl pırıl güneş altında okurken yanında bir Türk kahvesi iyi gider dedim.İçtiğim kahve sayısı yılda üçü geçmez ama buna rağmen pişirdiğim kahveler çok rağbet görür nedense :)
Kasım ayı umut dolu,tatlı tatlı geçsin inşallah...

Neşeniz bol olsun..

SELANİK

İzmir den yola çıkışımız sabah 8.30 u buldu. Yol müziklerimiz eşliğinde keyifle yol aldık. Planın ilk parçası Edirne idi. Bi gece Edirne d...