23 Şubat 2012 Perşembe

BEBEK KOKUSU

Nerden başlasam nasıl anlatsam bilemiyorum.Kafamı toplayıp iki kelimeyi bi araya getirip şuraya yazmaya zorlandığım şu günlerde diyorum ki zaten kelimeleri bi araya getirmeyi becerebilsem de yaşadığım duyguları ifade etmeyi beceremeyeceğim :) Minik mührümüz dünyamıza doğalı 24.gün bugün.Ve ben günlerdir daha önce bilmediğim,tatmadığım nice duyguyla tanıştım.Dalgalandım,duruldum,aştım,coştum,uçtum,kaçtım vs vs :) Anlatamıyorum işte…

Bugünlerden kısa notlar düşelim tarihe ki unutulmasın miniğimizin ilkleri ;

-Doktor kontrollerimiz,verilen-alınan gr.larımız,uzayan sarılığımız,hemşire ablaların aldığı kanlar,bu esnada kopan kıyametler ve annenin dağlanan yüreği,süt için verdiğimiz mücadele ve daha nicesinden bahsetmek istemiyorum.Bir çok anne ve bebeğinin yaşadığı bu süreçleri biz de yaşadık.Yaşamaya da devam ediyoruz ama ben bunların bi an önce geçip gitmesini diliyorum.

-Göbeğimiz düştü,annannesinin yardımı ile ilk banyomuzu yaptık.Biz miniğimiz banyo keyfi yapacak diye sevinirken o banyo boyunca kıyametleri kopartıp,elimizi ayağımıza dolaştırdı.Hala da aynı banyo konusunda,ama ümitliyiz,alışacak.

-Şapka ve eldiven takmaktan nefret ediyoruz.Şapka eldiven takılır takılmaz kurtuluyorduk onlardan.Çareyi uyurken tırnakları kesmekte bulduk.Oohh rahatladık artık hiç birimizin yüzünde tırnak izi yok :) (15.02.2012)

-Anneanne gitmeden duamızı okuttuk.Kalabalık teyze topluluğundan birbirinden güzel hediyeler aldık ama en önemlisi de bizim için okunan  çok güzel dualar duyduk. (17.02.2012)

-Annanemizi yolcu ettik.2 aya yakındır yanımızdaydı,yokluğuna alışmak çok zor olacak.Hem de çok zor olacak.(18.02.2012)

-Annanne evine döndü,baba işe gitti,kaldık ikimiz.Evde yalnız ilk günümüz çok zor geçti.Daha sabahın ilk saatlerinde hafif bir deprem korkuttu bizi.Acemice ama birbirimize doyup,Ali yi çok özlediğimiz bir gün oldu.Pc den cam açıp baba ile canlı bağlantı yapıp hasret giderdik az da olsa.Ve baba bu cam olayını çok sevdi artık her gün pc den izliyor bizi :)(20.02.2012)

-En sevdiğimiz,huzur bulduğumuz,çoğu zaman sakinleştiğimiz tek yer annenin göğsü :) Tatlılığına dayanamayıp alıp mıncıklayıp,sevip ağlatınca üstüne bir de susturamayınca hemen anne kucağına bırakıveriyorlar.Bebeğini bir başkasının kucağında görmeye dayanamayan anne deliriyor,bebeğini mıncıklayanlara sinir oluyor :(

-Akşamın bir vakti ana-oğul bunalıma girdik.Bu halimizi gören baba gezmeye gitmeyi teklif ediyor.Ama anne daha 23 günlük bebekle gezilmez diye cesaret edemiyor.Ardından yüce tivıtırdan tecrübeli annelere danışıyor ve giyinip kuşanıp çıkıyoruz dışarıya.Akşamın en sakin saatinde fazla kalabalık olmayan bir alış veriş merkezinde ailecek ilk gezimizi yapmış oluyoruz.(21.02.2012)

Bu yazının başına kaçıncı oturuşum bilemiyorum.Mesela ben bu yazıyı yazmaya dün sabah başlamıştım :) daha yazacağım çok  “ilk”lerimiz vardı ama unuttum işte.Evimin her köşesi darmadağın ama her köşemiz mis gibi bebek kokuyor.Ben ve miniğim yapışık yaşadığımız için bırakın buraya yazı yazmayı yemek bile yiyemiyor,hiç bi işimi yapamıyorum :) O yüzden şimdilik benden bu kadar…

Neşeniz bol olsun…

20 Şubat 2012 Pazartesi

GEÇMİŞ DOĞUM GÜNÜM

Geçen yıllarda yazdığım doğum günü yazılarımın ve o yazılarda verdiğim mesajların meyvelerini bu yıl da topladım :) Özellikle şu yazımın bu yılki doğum günümün kutlamasında etkisinin büyük olduğunu düşünüyorum :)Doğum günümün üzerinden günler geçmesine rağmen ben iki ara bir derede bu yazıyı yazıyorsam bi sebebi var elbet.Allah ömür verirse gelecek yıl da güzel bir doğum günüm olsun istiyorum demektir bu.Gerçi artık benim doğum günüm hatırlanır mı bilmem.Malum evimizdeki minik adamla doğum günlerimiz arasında 3 gün var :) Onun sayesinde daha coşkulu çifte kutlamalar yaparız artık :)

Neyse uzun uzun anlatmaya vaktim yok.En iyisi bol fotoğraflı bir post olsun bu.

Annem en sevdiğim lezzetleri döktürmüş benim için.
Ve benim için seçilen sürpriz hediyeler;
Çantam...insanın böyle güzel seçimler yapan zevkli kardeşlerinin olması ne güzel.Özellikle çantamın rengine bayıldım,çok severek kullanıyorum...
Body shop tan güzellikler...
 Accessorize dan güzellikler...

Birde Ali den hediye kitaplarım var.Onlardan uzun uzun bahsetmek isterim ama bir sonraki postta...

Neşeniz bol olsun...


17 Şubat 2012 Cuma

UZAKLARDAN BEBEĞİME...

Doğumla birlikte başlayan yepyeni yaşamın ilk heyecanı,bambaşka korkuları,bize öğrettikleri,hayatımıza kattıkları derken minik mührümüzle dolu 18.gündeyiz.Allah sağlık,huzur dolu nice günler nasip etsin hepimize...

14 şubat günü minik sevgilim için bi paket geldi uzaklardan.Yüzünü görmeden sevdiğimiz,yazılarından samimiyetini bildiğimiz,twitlerinden kararlılığını ve sağlamlığını anladığımız sevgili Kirazzade den fotoğraftaki cici şey geldi miniğimize.O gün uykusuzluk,yorgunluk derken biraz dağılmış olan benim için ilaç gibi geldi bu güzellik.Bir kez daha anladım ki çok şanslıyım ben ve çok nasipli benim oğlum :) Blog dünyasının hayatıma en büyük katkısı böyle güzel insanlar işte...

Neşeniz bol olsun...

13 Şubat 2012 Pazartesi

BÜYÜK AŞKIMIZIN MİNİK MÜHRÜ :)


Fiziksel ve ruhsal olarak bambaşka bir boyuta geçtim ben;Anne oldum!..

Son hafta  “artık doğurmadın mı?” telefonları o kadar çok artmıştı ki resmen strese girmiş, “sanırım ben doğuramayacağım” diye saçmalamaya başlamıştım.Bu nedenle çareyi telefonumu kapatmakta buldum.Bi şekilde bana ulaşıpta malum soruyu soranları nazikçe geçiştirmeye çalışıyordum.Bana çaktırmamaya çalışsalar da evde de herkes gözümün içine bakıyor kime seslensem “noldu,bişeyin mi var”  diye koşturuyorlardı.Haliyle bende sinirler gerilmiş,daha vakit varken fazlasıyla bunalmış,ağırlaşmıştım.29 ocak akşamı koca göbeğim,ben,Ali,annem,babam ve kardeşlerim evde otururken “bize verilen tarih bugündü,bugünde geçti hiiiç boşuna beklemeyin” demiş bulundum.Bu lafımın üzerinden daha 1 saat geçmeden ilk işaret geldi.Dr. arandı,gerekli bilgiler alındı ve ailecek arabaya atlayıp güle oynaya gittik hastaneye. Ben saat 10:30 dan 02:30 a kadar güldüm,eğlendim.02:30 dan sonra hafif hafif gelen sancılarla somurtmaya başladım.05:00 dan sonra iyiden iyiye sızlanmaya başladım derken 06:30 dan sonra ise film koptu bende.Ali ve annem yanımda olmasaydı,özellikle Ali nin gelen her sancıda bana verdiği destek ve hatırlattığı taktikler olmasaydı bu doğum nasıl gerçekleşirdi bilemiyorum…

Ve 30 ocak 08:05 te mutlu doğum :)
(Bu yazıyı yazmak için günlerdir kaçıncı kez pc başına geçtim hesaplayamadım.Kafam dağıldı ne yazacaktım,nasıl ifade edecektim duygularımı unuttum gitti :) )

Ben içerde bir doğururken dışarıda dokuz doğuranları sonradan fotoğraflardan gördüm :) Ali hala söylüyor “hayatımın en zor dakikalarıydı” diye.

Doğumdan sonra miniğimiz dünyada yokken aklımıza koyduğumuz ismini dedesi (sevgili babacığım) ezanıyla birlikte fısıldadı kulağına;Ahmet Tuğra…Ahmet Tuğra Ali nin deyişiyle büyük aşkımızın minik mührü…Diğer dedesi de torunundan ayrılıp  bi ara Çandarlı ya giderse bir ağaç dikecek minik mührümüz için,onunla birlikte büyüyen bir ağacı olsun diye…Yıllar önce kurulan hayallerin gerçekleştiğini görmek,yaşamak ne güzel…çok şükür…

Annelik serüvenimin zorlu ilk günlerinde gerek maillerle gerekse twitterdan bana destek olan ve destek olmaya devam eden Tüten,Kirazzade(Sümeyye),Esra,Filiz,Canan ve Melike’ye yürekten teşekkür ederim.

Yazacak çok fazla şey var aslında ama bende zaman yok.Şimdilik bu kadar…

Neşeniz bol olsun…

SELANİK

İzmir den yola çıkışımız sabah 8.30 u buldu. Yol müziklerimiz eşliğinde keyifle yol aldık. Planın ilk parçası Edirne idi. Bi gece Edirne d...