24 Mayıs 2011 Salı

FOTO MARATON BERGAMA’DAN KALANLAR

Fotomaratonumuz inanılmaz keyifli geçti :) Yüzlerce fotoğraf,güzel anılar,yepyeni bilgiler ve sıcacık dostluklarla döndük Bergama’dan.Dört gün boyunca dur durak bilmeden hayalimizdeki kareyi yakalamaya çalıştık,yorulduk ama değdi.İlk gün 19 Mayıs kutlama sorumlusu aynı zamanda fotoğrafçılardan biri olduğum için okuldan ayaklarıma kara sular inmiş vaziyette döndüm eve.Ama içimdeki fotomaraton heyecanıyla dinlenme hayallerimi bir kenara bırakıp hazırlanmaya başladık.İstikamet Bergama Beafsad…Daha biz yolda iken kapkara bulutlarla dolan gökyüzü döküverdi sularını.Yağmur ama ne yağmur,arabayı park edip derneğin kapısına varıncaya kadar sırılsıklam oluverdik.Dernektekilerin güler yüzlü karşılamaları,hoşsohbetleri ile kayıt esnasında sıcacık bir ortam oluşuverdi.Ben öyle ilk girdiğim ortamda hemen tanışıp kaynaşamam,kasılırım,önce uzaktan bakıp bi gözlemlerim geleni gideni.Ama benim sevdicek öyle mi ya hemen ortamı kuruverdi.Türkiye’nin dört bi yanından gelen fotoğraf meraklılarını toplayıverdi etrafımıza :) kaynaşma ve kayıt olayından sonra dinlenmek için dağıldık.Biz bir çoğuna göre şanslıydık çünkü Çandarlı’ya yazlığa gidip annemin bizim için hazırladığı mükellef sofraya oturduk :) Ama uzak yerlerden gelen bir çok arkadaş ya çadır kurdular yada öğretmen evi ve otellere dağıldılar.İkinci gün belirlenen saatlerde toplanıp yollara koyulduk.Kozak Karaveliler köyünde durduk.Köy kahvesinde soluklanıp derin sohbetlere daldık,yine yeni arkadaşlıklar kurduk.Rize’den,İstanbul’dan,Muğla’dan,Kocaeli’den yeni yüzler tanıdık…Köy halkı yollara dökülüp izledi bizim garip kalabalığı ve tüm gün boyunca “hoş geldiniz” i eksik etmediler bizden.Dernek başkanımız ve muhtar amca “keye”* nedir ve nasıl yapılır anlattılar bize ve iki amca bize ufak çaplı bi gösteri yaptılar.Sonra hepimiz dönüş saatimize kadar serbest çalışmak üzere dağıldık.Nerde bir çocuğa rastlasak Ali ile İngilizce konuşmaya çalıştılar ilk önce,aynı şey Bergama da da devam edince “hadi Ali boynunda fotomaraton kimlik kartı,fotoğraf makinası,sırtında çantası turiste benziyor az buçuk ama ben yanında buranın yerlisiyiz diye bağırıyorum resmen” demeye başladım :) Üçüncü gün tamamen serbesttik.Önce Bazilika (kızıl avlu) ya uğradık;bu arada fotomaraton dan olduğumuz için ücretsiz girebildik her yere :) Ardından Akropolis e çıktık.İki yıl önce gittiğimizde arabayla epeyi bir yol tırmanmıştık.Ama yakın zamanda Akropolis e çıkan bir teleferik yapılmış.Yine fotomaraton kartımızla bindik teleferiğe ve tam bir açık hava müzesi olan Bergama’yı seyrederek çıktık tepeye.Yine orada da en güzel kareyi yakalamak için uğraştık.Akropol sonrası Bergama’nın ara sokaklarına,tarihi camilerine daldık.Özellikle Atmaca mahallesinde (Hüsnü Şenlendirici nin mahallesi) biz fotoğrafçılar için malzeme fazlasıyla boldu.Bergama da geçirdiğimiz her gün “iyi ki katıldık bu yarışmaya” dedik durduk,aksi halde yanı başımızda duran güzelliklerden,duymadığımız onca tarihi bilgiden bihaber olacaktık hala.

Rize'den gelen fotoğrafçıyı fotoğrafladık.
Sözü daha fazla uzatmayayım,cumartesi akşamı onlarca fotoğraf arasından zor zahmet seçip beş tane teslim ettik.Son gün yani Pazar günü sonuçlar ve ödül töreni için toplandık.Bizim fotoğraflarımız dereceye giremedi ama olsun dedik bu daha başlangıç :) Dereceye giren fotoğraflar hak ettiler cidden,bizim daha çok yolumuz var :)
Akropol
Bazilika
Kızıl Avlu
Karaveliler Köyü çocuları
Karaveliler den bi amca.
Bergama Ulu Cami Bahçesi
Karaveliler Yolu
Fotoğraf eklemek bir işkenceye dönüşmüş olsa da burada yayınlamak istediğim bir kaç fotoğraf daha var.Onlarda çok yakında :)

* 1.Kozalak toplamak için dalları eymeye yarayan ucu çengelli ağaç.
   2.Ağaçtan ağaca atlamakta kullanılan ip.

Neşeniz bol olsun...

SELANİK

İzmir den yola çıkışımız sabah 8.30 u buldu. Yol müziklerimiz eşliğinde keyifle yol aldık. Planın ilk parçası Edirne idi. Bi gece Edirne d...