15 Şubat 2010 Pazartesi

DÜN ve BİZ...

Geçtiğimiz haftanın tüm günlerini okulda geçirdim.Beş gün iki ayrı okulda her gün ders,cumartesi günü sınav görevi ve Pazar günü de veli toplantısı…Artık dün “yeteeeerrr” diye isyanlardayken Alişim sayesinde yeniden hayata kazandırıldım,toparlandım,neşelendim.Bu arada geçtiğimiz yıl ki 14 Şubatta da çalışıyormuşum ben,geçen yılki 14 şubat tarihli yazımızı okumak için buyurunuz “0 faizle aşk kredisi”…



Bu seferde erkenden kalkıp düştüm okul yollarına.Ali’yi uyandırmadan kaçtım evden,çıkmadan önce de hediyesini –geçen yıl olduğu gibi- uyanınca görebileceği bir yere bıraktım.Uykucu sevgilim uyumuş uyumuş,uyanınca da bana mesaj atıp hediyesi ile mutlu mesut yaşadığını bildirdi.Ben orada bir sürü veli ile garip bir toplantıyı yönetmeye çalışırken bir ara onları diğer arkadaşlara havale edip çıktım dışarıya.Bir baktım boncuk gözlüm gelmiş beni almaya.Ama beni epeyi bir beklemek zorunda kaldı.Velilerle yapılan uzun görüşmeler,özel konuşmalar,her biri için ayrı hazırlanmış notlar derken bitti toplantı.Eve dönerken bende konuşacak hal kalmamıştı ben de sustum :) Sevdiceği dinledim.Dinledim ama dinlerken de “nasıl yani ya ne diye beni eve götürüyor,hani sürpriz filan yok mu?” diye içimden fesatlık yapıp durmayı da ihmal etmedim.Ya öyle alıştırdık ki birbirimizi çılgın sürprizlere, yıllarca her özel güne unutulmayacak bir sürpriz sakladık mutlaka.Hal böyle olunca da bekliyor insan.Bir taraftan “aman önemli olan birlikte olmak” derken bir yanım da ısrarla “Ali beni sürprizsiz bırakmaz” diye direniyor :) Haksızda çıkmadım eve vardığımız saatten akşam geç saatlere kadar bendeki haftanın tüm yorgunluğunu,stresini alacak sürprizlerle ruhum dinlendi de haftaya gülerek başladım.Benim sevdiceğim aramızdaki hediyeleşmelerin,sürprizlerimizin bloga yazılmasından pek hoşlanmıyor.Ama ben her şeyi yazmasam da bana hediye ettiği,baktıkça Alinin gözlerini hatırladığım, kocaman yemyeşil taşlı(O yeşil taşı ne çok sevdiğimi bilir),göz alıcı güzellikteki kolyemi ve pembe cici pijamalarımı aldığımda ne kadar sevindiğimi yazmadan edemeyeceğim :) Tamam başka bir şey yazmayacağım :) Ama bugün kolyemi gören herkes tek tek alıp boynuna taktı,nazar değecekse zaten okulda değerdi artık burdan yazdım diye de değmez herhalde :) Şimdi de üzerimde pembe pijamalarım ve boynumda kolyem süper bir kombin yaptım,günün şıkı olarak oturuyorum pc başında.Pijama,eşofman manyaklığım meşhurdur benim.Bir ara bu konuyu da yazarım,cidden o kadar çok seviyorum ki mümkün olsa işe bile bunlarla giderim :)


Bu sefer de benim Ali’ye olan sürprizimden bahsetmeyeceğim.Ama ben de en az onun kadar başarılıydım sürpriz konusunda ;)

Ha bu arada bugün müfettişler vardı okulda.Bende dünden gelen mutlulukla kelebek misali uçuyordum sınıfta bir yandan da müfettiş amca gelir mi acaba diye bekliyordum.Kapı açıldı ama içeri giren amca değil çok şeker bir müfettiş hanımdı.O geldiğinde dersinde bulunduğum sınıfım çok ama çok yaramaz bir sınıf olup,beni çok zorlasalarda ders bitiminde duyduğum hayranlık ve övgü dolu cümlelerle günü güzel tamamladım.


Şimdilik bu kadar


Neşeniz bol olsun…


SELANİK

İzmir den yola çıkışımız sabah 8.30 u buldu. Yol müziklerimiz eşliğinde keyifle yol aldık. Planın ilk parçası Edirne idi. Bi gece Edirne d...