19 Ekim 2011 Çarşamba

VESVESE


İlk zamanlar soranlara “sanırım ben çok hastayım” diyor durumu bi türlü anlayamıyordum. Şimdilerde ise bir karpuzu tümden yutmuşum gibi dolaşıp etrafa gülücükler saçıyorum.Daha önce de dediğim gibi şiştikçe pişiyorum ve ucundan kıyısından da olsa  anlamaya başlıyorum (sanırım) :)
Normalde pinpirikli biriyimdir zaten.Ama hal böyle olunca –bir miniği içinde büyütmeye başlayınca-ciddi vesveselere kapılır oldum,hem de çoğu zaman durduk yerde :( Huyumu bilen eşimle aldığımız ilk karar;öncelikle güvenip kaliteli bir iletişim kurabileceğimiz bir doktor,doktorumuz haricinde merak ettiklerimizi anında öğrenebileceğimiz bir-iki kaynak…Doktor olayına geleceğim birazdan ama kaynak meselesini kökten çözdük, önce fotoğrafta görülen kitabı seçtik okumak için.İyi de oldu başka bi kitap almadık,yetti bize bu kitap.O geçmek bilmeyen ilk üç ay boyunca ara ara bu kitabı okudum. Ardından düzenli olarak,hafta hafta gebelik.org adresini takip ettik,hala da takipteyiz.Başta aldığımız karara bağlı kalarak başka hiç bi kaynağa göz atmadım,gerekte duymadım zaten.Ama doktor olayına gelince bizim işler yılan hikayesine  döndü resmen.Gayet güvendiğim çok ta sevdiğim bir doktor ile başladık.Her şey harika iken doktorumuz temelli olarak yurtdışına gitmek zorunda olduğunu söyledi.Bizi emanet ettiği arkadaşından ben memnun kalmadım.Ardından yeniden doktor arayışları derken memlekete ailemin yanına gittim (yaz tatilinde) ve yaklaşık iki ay kadar orada kaldım.Oradaki iki kontrolümde iki ayrı doktorda oldu.Buraya döner dönmez yeni ve çok iyi bir doktora başladık derken bu doktorcuğumu da tam gün yasası vurdu.Muayenehanesini kapatmak zorunda kaldı.En son geçen hafta 7. ve son doktorumuza gittik,her şey yolunda çok şükür.Ve bu dr. son olur inşallah :) …Bu kısacık zaman zarfında o kadar çok doktor görmenin bi çok faydası oldu aslında.Her birinden bambaşka şeyler öğrendim.Aynı zamanda temelde aynı olsa da bir çok konuda birbirinden zıt fikirlerle karşılaşmak çok can sıkıcıydı.Birinin ye dediğine diğeri yeme,birinin iç dediği ilaca diğeri içme diyor.E haliyle ben deli oluyorum,gel de olma işte :) Bir de her ne kadar olumsuz söylemlerden uzak durmaya çalışsam da her fırsatta kulağıma çalınan o zararlı bu zararlı sözleri.Cep telefonu,bilgisayar,lcd,damacana su,hazır yoğurt ve daha aklıma gelmeyen onlarca şey…Zaten uzun zamandır tv özellikle de haber programı izlemiyorum.Ama gerçeklerden,olan biten her şeyden kaçabiliyor muyum?HAYIR!!! ve bu gün yine yüreğim acıyor  :(

Ara ara gelip -özellikle de şu son günlerin kasvetinde- beynimi kemiren vesveselerin gayet normal olduğunu şu blog dünyasının tatlı yeni annelerinden öğrendim. O zaman dedim ki “sorun ben de değil ve yalnız değilim”.Beni anlayan birilerinin var olduğunu bilmek güzel…hepinize can-ı gönülden teşekkürler…

Neşeniz bol olsun…

SELANİK

İzmir den yola çıkışımız sabah 8.30 u buldu. Yol müziklerimiz eşliğinde keyifle yol aldık. Planın ilk parçası Edirne idi. Bi gece Edirne d...