18 Mayıs 2010 Salı

SÜNGER BOB ve PATRİCK

Hani bir önceki postta demiştim ya "bu haftanın sonu yoktu benim için" diye.İşte hafta sonu tatili filan yapmadan cumartesi ve Pazar günü okulumuzda yapılan sınavlarda görevliydim.Çevre okullardan da gelen bir sürü öğretmen arkadaşla epeyi kalabalık bir kadro olarak çalıştık hafta sonu.İki gün sabah ve öğleden sonra tam dört oturum.Akşama kadar sınavda görev yapıp akşamları önceden söz verilmiş gezmelere çıkılınca dinlenmeye fırsat bulamadım.Akşam gezmelerimiz çok keyifliydi ama dinlenemeden yeniden iş başı yapınca hala yorgunum…

Akşam gezmelerimizden birinde Ali’nin kuzeninde akşam yemeğindeydik.Cumartesi sınav çıkışı koşturarak eve geldim azcık dinleneyim demeye fırsat kalmadan baktım vakit geldi.Hazırlanıp çıktık.Önce minik Giray için hediye almaya gittik.Giray bizim düğünümüzden iki gün önce dünyaya gelen süper tatlı bir çocuk.Hem çok tatlı hem de bizim evliliğimizle yaşıt :) Giray için oyuncakçıya girdik ama orada ben kendimi kaybettim resmen.Allahım ya her gördüğüm şeye atlıyorum,her bulduğuma “nolur Ali bunu alalım” diye bağırıyorum falan.Neyse en sonunda ben ilk dakikadan itibaren elimden düşürmediğim Sünger Bob ve Patrick’te karar kıldım.Ali ise sarı,şirin bir araba seçti.Fotoğraflarda gördüğünüz Sünger Bob ve Patrick topları öyle güzel ki mağazadan çıkınca arabada giderken sizler için fotoğrafladım.Baksanıza tiplere,bunlara bakmak bile insanı gülümsetmeye yetiyor ya da ben onları çok sevdiğim için bana mı öyle geliyor.Fotoğraflayacağım diye hediye paketini açarken azcık yırtılınca paket Ali’nin sarı arabasının fotoğrafını çekemedim.Onun paketini açmaya cesaret edemedim yani…
Daha kapıdan girer girmez hediye paketlerini tutuşturuverdim Giray’ın eline.Giray’ı sevmekten uzun bir süre ne annesini ne de babasını gözüm görmedi :) Öyle güzel,öyle akıllı bir çocuk ki bütün akşam maymun etti bizi.Akşam yemeği boyunca bir Sünger Bob’u bir Patrick’i masadakilerin kafasına fırlatıp durduk.Yemek sonrası ise Bob ve Patrick’in çok yorulduklarını düşünüp Ali’nin sarı arabasında gezdirdik :) Sonra tabi biz annesiyle sohbet etmeye başlayıp beylerde kendi aralarında hararetli konuşmalara dalınca Giray bey benle oynamak için daha bir sürü oyuncak döktü ayaklarımın önüne.Hem sohbet ettik hem de oynadık gece yarısına kadar.Eve gelince anladım ne kadar yorulduğumu ve o halde nasıl uyuyup kaldım,Pazar günkü sınavda nasıl görev yaptım hatırlamıyorum bile.Diyorum ya hala yorgunum :) Biraz dinlenmeye çekileyim en iyisi…


not:Çiçeğimiz ölüyor demiştim ya şurada sağolsun Sevda bana bir link göndermiş.Okudum öğrendim ölmüyormuş bizim guzmania :) Çok mutlu oldum Sevda'ya bir de buradan teşekkür etmek istiyorum.Teşekkürler Sevda :)

Neşeniz bol olsun…

4 yorum:

Adsız dedi ki...

kolay gelsin okulda isler oldukca yogunmus

biz oyuncakalra bayiliyoruzda cocuklar napsin :D masallah allahda sana giray gibi cocuklar nasip etsin

ayrica tesekküre gerek yok canim hele söz konusu cicek olunca benim olmasada yardim etmeye calisirim faydali oldugu icin cok sevindim ;)

Unknown dedi ki...

bende bayıldımm bu şeker şeylere hakikaten çok komikler :) ve çok sevindim çiçeğiniz ölmediğinee hepp mutlu mutlu kalın :)

tugbatugba dedi ki...

kız kendinizede alsaydınız yaa birertane :)))

bir güzel çift dedi ki...

herkese çok teşekkürler.bloga biraz ara vermiştik ancak dönüp okuyabildim yorumları...sevgilerle...

SELANİK

İzmir den yola çıkışımız sabah 8.30 u buldu. Yol müziklerimiz eşliğinde keyifle yol aldık. Planın ilk parçası Edirne idi. Bi gece Edirne d...