Haftasonu arkadaşlarla beraber balık keyfi yapalım dedik.Arkadaşımın minik kızı benim oğlumdan 12 gün büyük.Hal böyle olunca bebiklere de balık tattıralım diye levrek tercih ettik.Misafirlerimiz gelene kadar Ali,ben ve Ahmet Tuğra saatlerce mutfakta uğraşıp fotoğraftaki şaheseri hazırladık :) Ahmet Tuğra ile mutfağa girince en basit yemeği hazırlamak bile saatler sürebiliyorken balık hazırlamak hayli meşakkatli oldu.Ama sonuç bi harikaydı.
Fotoğraflar balığı fırına vermeden önceydi.Balık fırından çıkar çıkmaz misafirlerimize ikram ettiğimiz için asıl süper görüntüyü fotoğraflamayı unuttum.Hamileliğimden beri balığı çok nadir yer oldum ama bu balıktan sonra daha sık yiyeceğimize eminim.Arkadaşlar hatta arkadaşımın minik kızı bile çok sevdi :)
Tarifi şuradan aldık,bi takım eklemeler yaptık,afiyetle yedik...
Neşeniz bol olsun...
6 Kasım 2012 Salı
2 Kasım 2012 Cuma
BİZ-II
9.ayı 6 dişle tamamladık,üstte 4 altta 2 olmak üzere minik sevimli 6 diş :) (Öyle fena ısırıyor ki acayip tırsıyoruz Ahmet Tuğra dan :) )
Benim bildiğim ilk olarak alt dişler çıkar genelde ama bizim miniğin ilk dişi üst dişlerden çıktı sürpriz bi şekilde.Çıkacak diş çok daha ve bu süreç oldukça zor geçiyor...
Fotoğraflardan da çok net anlaşıldığı üzere bi sn bile yerimizde durmuyoruz.Bi oraya bi buraya saldırmaktan terden sırılsıklam oluyoruz.Kimi zaman sevinç çığlıkları çoğu zaman ise istediğini yaptırmak için atılan çığlıklarımıza doyum olmuyor :) Evi derli toplu olsun isteyen anneye inat ev savaş alanı gibi,hele mutfağımız görülmeye değer.Ama anne ısrarla her gece yatmadan önce her yeri derleyip topluyor,bakalım ne zaman pes edecek :)
Keyfimiz yerindeyse sevinç çığlıkları eşliğinde herkesi,herşeyi alkışlıyoruz."Hadi oğlum alkış" diyen babayı büyük bi hevesle alkışlayıp sevindiriyoruz onu.Çoğu minik gibi tv de reklamlar başladığında renklerin ve hareketliliğin albenisine kapılıp ekrana kilitleniyoruz.Ama anne-baba hemen duruma müdahale edip gerçek dünyaya döndürüyor miniği :) Artık altını almak,bezini bağlamak demek küçük bi savaş demek,isteklerimizi,sevincimizi,kızgınlığımızı ve daha nicesini öyle güzel anlatıyoruz ki bu hallerimiz görülmeye değer :)
her zamanki gibi yazıyı yarım bırakıyorum.oysa daha ne marifetlerimiz var yazacak...
Neşeniz bol olsun...
Benim bildiğim ilk olarak alt dişler çıkar genelde ama bizim miniğin ilk dişi üst dişlerden çıktı sürpriz bi şekilde.Çıkacak diş çok daha ve bu süreç oldukça zor geçiyor...
Fotoğraflardan da çok net anlaşıldığı üzere bi sn bile yerimizde durmuyoruz.Bi oraya bi buraya saldırmaktan terden sırılsıklam oluyoruz.Kimi zaman sevinç çığlıkları çoğu zaman ise istediğini yaptırmak için atılan çığlıklarımıza doyum olmuyor :) Evi derli toplu olsun isteyen anneye inat ev savaş alanı gibi,hele mutfağımız görülmeye değer.Ama anne ısrarla her gece yatmadan önce her yeri derleyip topluyor,bakalım ne zaman pes edecek :)
Keyfimiz yerindeyse sevinç çığlıkları eşliğinde herkesi,herşeyi alkışlıyoruz."Hadi oğlum alkış" diyen babayı büyük bi hevesle alkışlayıp sevindiriyoruz onu.Çoğu minik gibi tv de reklamlar başladığında renklerin ve hareketliliğin albenisine kapılıp ekrana kilitleniyoruz.Ama anne-baba hemen duruma müdahale edip gerçek dünyaya döndürüyor miniği :) Artık altını almak,bezini bağlamak demek küçük bi savaş demek,isteklerimizi,sevincimizi,kızgınlığımızı ve daha nicesini öyle güzel anlatıyoruz ki bu hallerimiz görülmeye değer :)
her zamanki gibi yazıyı yarım bırakıyorum.oysa daha ne marifetlerimiz var yazacak...
Neşeniz bol olsun...
30 Ekim 2012 Salı
BİZ
Toplanma,taşınma,yerleşme ve son olarak bayram derken blogumu iyice ihmal ettim farkındayım.Aslında yazacak öyle çok şey varken yazamamak daha doğrusu yazmaya fırsat bulamamak çok kötü ;)şuan bile bacaklarıma sarılmış çığlık atan,bi saniye gözlerimi ayırsam pıtır pıtır bi yaramazlığa doğru koşan bi bebe ile yazıyorum.mesela o bebe az önce ben BEP hazırlarken kağıttan bi ısırık koparmış farkettiğimde çiğniyordu ben ağzından almaya çalışırken kağıdı yutup bana sırıtmaya başladı :)
fotoğraflardan anlaşılacağı üzere biz de manzara hala aynı,bknz bi önceki post :)şimdi de tv sehpasına tırmanmış çığlık atıyor.bakın yine yazamadım asıl yazacaklarımı...bana müsade...
Neşeniz bol olsun...
fotoğraflardan anlaşılacağı üzere biz de manzara hala aynı,bknz bi önceki post :)şimdi de tv sehpasına tırmanmış çığlık atıyor.bakın yine yazamadım asıl yazacaklarımı...bana müsade...
Neşeniz bol olsun...
9 Ekim 2012 Salı
EV'LENDİK...
Yaklaşık iki yıl önce ev almaya karar vermiştik.Babadan kalan değil de sadece kendi emeğimizle aldığımız,kendi seçtiğimiz bir ev olsun istedik.Ama önce güzel İzmir in hangi köşesinde yaşayacağımıza karar vermemiz gerekiyordu.Benim okuluma,Ali nin iş yerine yakın bir yer mi,Bornova,Karşıyaka yahutta deniz kenarında küçük bir ilçe mi?...İşte bu kararsızlık içinde ev bakıp duruyorduk.Öyle çok ev gezdik,öyle çok inşaat gördük ki ev bakmak bizde spor haline gelmişti neredeyse :) Ahmet Tuğra nın doğumuyla artık hayatımıza dair daha net kararlar almaya başladık.Bizim için dünya artık minik mührümüzün çevresinde dönüyor o yüzden evimizi de onu düşünerek seçtik.Daha doğrusu gönlümüze göre bir yer nasip oldu bize.Miniğimize babannesi baktığı için babanne ve dedeye yakın bir yerde evimiz...
Şimdilerde yoğun bir taşınma telaşı içindeyiz.Evin altı üstüne gelmiş durumda,her yer koli dolu.Tabi bu durumun keyfini doyasıya süren biri var aramızda :) Ahmet Tuğra kolileri oyuncak yaptı kendine,gerçi sadece koliler değil evde ne var ne yok hepsi onun oyuncağı bu aralar :) Artık onu bir saniye bile yerinde tutmak imkansız,evdeki bu karmaşa onun neşesine neşe kattı...
Yeni ev yeni güzellikler getirsin bize inşallah ve Allah isteyen herkese gönlüne göre bir yuva nasip etsin...En kısa zamanda yeni evimden bildirmek ümidiyle...
Neşeniz bol olsun...
Şimdilerde yoğun bir taşınma telaşı içindeyiz.Evin altı üstüne gelmiş durumda,her yer koli dolu.Tabi bu durumun keyfini doyasıya süren biri var aramızda :) Ahmet Tuğra kolileri oyuncak yaptı kendine,gerçi sadece koliler değil evde ne var ne yok hepsi onun oyuncağı bu aralar :) Artık onu bir saniye bile yerinde tutmak imkansız,evdeki bu karmaşa onun neşesine neşe kattı...
Yeni ev yeni güzellikler getirsin bize inşallah ve Allah isteyen herkese gönlüne göre bir yuva nasip etsin...En kısa zamanda yeni evimden bildirmek ümidiyle...
Neşeniz bol olsun...
24 Eylül 2012 Pazartesi
ALİ ŞEF'le...
Okulların açılmasıyla iş hayatına geri dönmüş oldum.Aylardır evdeki hayata,keyfimce takılmaya alışmış olduğum için okula geri dönüş sürecim oldukça sancılı oldu benim için.Hele bir de bebeğimi bırakıp okula gitmek zorunda olmam kabus gibiydi,hala da öyle :( Şükür ki Ahmet Tuğra yı onu canı kanı gibi seven babannesine emanet ediyorum.Ama kim olursa olsun çocuğumu kısa bi süre için bile olsa birine bırakıp gitmek zor çok çok zor :( neyse bu ayrı bir yazı konusu bu konuyu başka bir zaman uzun uzun yazarım inşallah...Diyeceğim o ki haftaiçi eve özlemle koşup oğlumla vakit geçireceğim derdinden hiç bir şeye vakit ayıramıyorum,yemek yapmaya bile.Sağolsun babanne çoğu zaman yemek işini hallediveriyor.Ve haftasonu geldiğinde biz başbaşa kalmayı,birlikte vakit geçirmeyi çok özlemiş oluyoruz.O yüzden haftasonlarımız artık daha bi kıymetli ve eskisinden daha dolu :)
Bu haftasonu mutfakta keyifli zamanlar geçirdik.Cumartesi günü Ali arpacık soğanlı mantar denemesi yaparken ben de yanına sıpagetti yaptım.Kabul onun yaptığı şahane yemek yanında benim ki oldukça basit ama siz de kabul edin birinin de bir saniye yerinde durmayan minik adamımıza bakması lazımdı :) Daha önce de bi kaç kez bahsettim Ali yeni tatlar,dünya mutfaklarından değişik lezzetler denemeyi seven biri.Evde yemek işi benimdir ama Ali mutfağa girdiği zaman benden çok daha iyi şeyler çıkarır ortaya.Ben biraz beceriksizim sanırım :) Pazar günü ise doğumdan bu yana ağzıma sürmediğim balıkla barışma çabalarımın sonucu fırında balık yapıp yedik...
Balığı özlemişim,hamilelikte o kadar çok bıkmıştım ki bu haftaya kadar balık bile görmek istemiyordum.Ama artık yeniden yemeye başlayacağız çünkü bizim minik gurmenin balık yeme vakti geldi.Yukarıdaki enfes balıktan o da tattı pek beğendi.İnşallah böyle devam eder...
Neşeniz bol olsun...
Bu haftasonu mutfakta keyifli zamanlar geçirdik.Cumartesi günü Ali arpacık soğanlı mantar denemesi yaparken ben de yanına sıpagetti yaptım.Kabul onun yaptığı şahane yemek yanında benim ki oldukça basit ama siz de kabul edin birinin de bir saniye yerinde durmayan minik adamımıza bakması lazımdı :) Daha önce de bi kaç kez bahsettim Ali yeni tatlar,dünya mutfaklarından değişik lezzetler denemeyi seven biri.Evde yemek işi benimdir ama Ali mutfağa girdiği zaman benden çok daha iyi şeyler çıkarır ortaya.Ben biraz beceriksizim sanırım :) Pazar günü ise doğumdan bu yana ağzıma sürmediğim balıkla barışma çabalarımın sonucu fırında balık yapıp yedik...
Balığı özlemişim,hamilelikte o kadar çok bıkmıştım ki bu haftaya kadar balık bile görmek istemiyordum.Ama artık yeniden yemeye başlayacağız çünkü bizim minik gurmenin balık yeme vakti geldi.Yukarıdaki enfes balıktan o da tattı pek beğendi.İnşallah böyle devam eder...
Neşeniz bol olsun...
20 Eylül 2012 Perşembe
CANIM KARDEŞİM den
Küçük kız kardeşim yaz tatilinin büyük bölümünü burada geçirdi.Biz Ahmet Tuğra nın hayatımıza girişiyle bambaşka bi boyuta geçmiştik ya hani kardeşim gelipte bizi bi silkeledi sağolsun :) Arkadaşlarıyla gezip tozmalarından,kültür-sanat etkinliklerinden fırsat buldukça Ahmet Tuğra ile ilgilendi...Sağolsun her gezmesinden dönüşte bana yani sevgili ablasına fotoğraftaki takılardan alıp alıp geldi.Tabiki favorim tuğralı kolye oldu,çok güzel çooook ;)
Neşeniz bol olsun...
Hep söylerim insanın kız kardeşinin olması bambaşka bi güzellik.Şükür ki ben kız kardeş konusunda şanslıyım.Alttaki fotoğraftaki pembe ayakkabı da aynı kardeşimden hediye.Ayakkabımı çok severek giydim tüm yaz boyunca.Bloga eklemekte geciktim ama işte yaz bitince aklıma geldi,bloga ekleyeyim de bir de buradan teşekkür ederim kardeşcazıma :)
Neşeniz bol olsun...
13 Ağustos 2012 Pazartesi
ÇAM SAKIZI ÇOBAN ARMAĞI
Hediyeleşmek ne kadar güzel bişey değil mi?:)Geçenlerde kayınvalidem bize geldiğinde minik bi paket uzattı bana.Hiç tanımadığım birinden bana gönderilmiş bu hediye.Çok şaşırdım bi o kadar da sevindim.Kayınvalidemin bir arkadaşının kızı "Asuman teyze bunu gelinin için aldım" deyince o da şaşırmış benim gibi :)
Paketin içinden bu şirin ayna çıktı.Kardeşim aynayı görür görmez "ayy abla bu çok güzelmiş biraz ben kullanayım" diyerek attı çantasına :) "Hediyeyi hediye etmek sünnettir,bu benim için çok özel bi hediye,çok sağol" deyip duruyor :))
Hatırlarsınız daha önce de yüzyüze tanışmadığım blog arkadaşlarımdan Ahmet Tuğra ya hediyeler gelmişti :) Tanımadığınız biri tarafından gelen hediyelerle sevinmek...ne güzel...
Neşeniz bol olsun...
Paketin içinden bu şirin ayna çıktı.Kardeşim aynayı görür görmez "ayy abla bu çok güzelmiş biraz ben kullanayım" diyerek attı çantasına :) "Hediyeyi hediye etmek sünnettir,bu benim için çok özel bi hediye,çok sağol" deyip duruyor :))
Hatırlarsınız daha önce de yüzyüze tanışmadığım blog arkadaşlarımdan Ahmet Tuğra ya hediyeler gelmişti :) Tanımadığınız biri tarafından gelen hediyelerle sevinmek...ne güzel...
Neşeniz bol olsun...
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)
SELANİK
İzmir den yola çıkışımız sabah 8.30 u buldu. Yol müziklerimiz eşliğinde keyifle yol aldık. Planın ilk parçası Edirne idi. Bi gece Edirne d...
-
Önümüzde 15 günlük uzun bir seyahat var. İki çocukluyuz ve sabit bir planımız yok.Hal böyle olunca uzun bir yol hazırlığı gerekiyor bize. Ön...
-
İzmir den yola çıkışımız sabah 8.30 u buldu. Yol müziklerimiz eşliğinde keyifle yol aldık. Planın ilk parçası Edirne idi. Bi gece Edirne d...
-
Canım anneciğimin nereden aklına geldiyse kalkmış bize poşetlik örmüş.Çokta güzel yapmış,mutfağım daha bir renklendi sayesinde.Benim mutfağı...