6 Aralık 2012 Perşembe

MOLA :)

Haftanın ilk gününü atlattık mı gerisi çabuk geçiyor sanki değil mi?Haftasonun yaklaştığını bilmek bile yetiyor.Eskisi gibi çılgın planlar yapıp,gezip tozmasakta minik mührümüzle dolu dolu geçecek saatleri düşünmek mutlu ediyor beni.Hem bu haftasonu da misafirimiz var.Aylardır çok misafir ağırladık çok şükür.Önce bebek ziyaretleri şimdilerde ise yeni ev ziyaretleri...

Fotoğraftaki tabağı sildim süpürdüm.Makarnanın her çeşidine bayılan biri olarak değişik soslar denemeye bayılıyorum.Aylar sonra bir de kola içeyim dedim.Ama şimdiden pişmanım :)

Benim minik sağolsun çooook nadir de olsa böyle minik molalar için fırsat tanıyor bana :) Hazır fırsatını bulmuşken biraz kitap okuyayım...

Neşeniz bol olsun...

2 Aralık 2012 Pazar

SEBEBE GEREK YOK

Serin ve kasvetli bir pazar...Dünkü kasvet bugün de hüküm sürüyor...Ev işlerini halletmek,evde vakit geçirmek için güzel bir gün :) Hele hele güzel bi şeyler yapıp,havadaki kasveti dağıtmak için iyi bi fırsat.

Sevdiceğin koca bi buket gül getirmesi için illa bi sebep gerekmiyor.Benim mumlar yakıp,süslemeler yapıp,leziz yemekler hazırlamam için bi sebebe ihtiyaç yok.Maksat muhabbet olsun...
Pazarın kasveti sadece hava ile ilgili değil.Pazartesinin gelişi asıl beni hüzünlendiren :)

Neşeniz bol olsun...

29 Kasım 2012 Perşembe

AKŞAMIN SABAHIN DERDİ :)

 Rahmetli annanem "kadının biri akşamın sabahın derdinden ölmüş" derdi.Buradaki "akşamın sabahın derdi"nden kasıt "bugün ne pişireceğim?" derdiymiş :)Yakın zamana kadar böyle bir derdim yoktu.İdare ediyorduk bi şekilde :) ama artık çoğu zaman ben de "bugün ne pişirsem?" derdine düşüyorum.Ama henüz bu dertten ölecek kıvama gelmedim sanırım :)) Şaka bi yana bugün yine bi yemek hakkında yazayım da sayfama gelip akşam yemeği için ne pişireceğini bilemeyenlere bi fikir olsun bu...
Yemeğimiz fırında kaşarlı mantar...Büyükçe bir tavada bildiğiniz mantar soteyi yapıyoruz.Ardından mantar soteyi borcama alıp üzerine kaşar rendeleyip fırına veriyoruz.Kaşarlar kızarınca fırından alıp servis yapıp afiyetle yiyoruz...

Neşeniz bol olsun...

20 Kasım 2012 Salı

MİNİK GURME İÇİN


  
Uzun zamandır mutfaktaki vaktimin çoğunu minik gurme için sağlıklı ve besleyici çorbalar hazırlamakla geçiriyordum.Ama son zamanlarda minik adam bizim yediklerimizden yemeye başladığı için ona ayrı pişirmeyi bıraktık.Onun sayesinde biz de daha sağlıklı,daha dikkatli beslenmeye başladık :)

Dün akşam ev yapımı bebek bisküvisi denedim.Elimde tam pirinç unu vardı tarifteki mısır unu yerine tam pirinç unumu kullandım.Meyve olarakta muz ve kuru kayısı kattım içine.Ama sanırım fazla pişirdiğim için çok sert bi bisküvi oldu :( Süper bi kemirme bisküvisi oldu benimki.Bir dahaki sefere daha az pişireceğim inşallah tuttururum.Bisküvinin yarısını rondodan geçirip toz haline getirdim,diğer yarısını ise Ahmet Tuğra nın eline veriyorum kemirip duruyor :) Ha bu arada tarif şurada...

P.S;Tecrübeli anneler,eğer varsa bildiğiniz sağlıklı bisküvi tarifleriniz bana da bi yazıverin lütfeen :)

Neşeniz bol olsun...

16 Kasım 2012 Cuma

OYNUYORUZ

İlk günden beri kararımız kesindi.Ahmet Tuğra yla bol bol oynayacaktık ama ona çok oyuncak almayacaktık.Kararımızda da durduk.Herşeyden bir oyun çıkarma ve minik adamı eğlendirme konusunda Ali nin de benim de maşallahımız var.Evdeki herşey onun oyuncağı, tencere ve tavalar da tutun da elektrikli süpürgeye kadar aklınıza gelebilecek bir çok şeyle oynuyor.Peki bunca oyuncak nerden çıktı?babanne-dede ve dostlar sağolsun...:)
Her sabah bu sepet ve bir diğeri salonun dört bi köşesine dağılıyor.her oyuncaktan ayrı bi ses çıkıyor.kimi konuşuyor,kimi vik vikliyor,kimi zırıldıyor kimiyse şarkı söylüyor.Evdeki şenlik görülmeye değer.İlk fotoğraftaki ahşap puzzelları ve bi kaç bez kitabı biz aldık.Sağolsun Ahmet Tuğra oyuncaklar ortaya çıktığı ilk dakikalar her birine biraz bakıp sıkılıyor ve sonra pirizler,tv sehpası işte Allah ne verdiyse koşup gidiyor onlara :)

Neşeniz bol olsun...

13 Kasım 2012 Salı

BUGÜN BİZ

Böyle pırıl pırıl bi günde koşa koşa eve gelmeme sebep olan minik adam sana olan aşkımı ne yapsam anlatamam :) Ben geldiğimde mışıl mışıl uyuyordun.9 aydır biz seni böyle uyutamazken babannen seni 2,5-3 saat uyutabiliyo ya hayret ediyorum :)Biz evdeyken uyuyacak olsan bile başından ayrılmayalım istiyorsun,herşeyi bırakıp senin başında kalıyorum ben de,hemde büyük bi zevkle...

Ben geldiğimde uyanır uyanmaz bana hoş geldin partisi verdin.O şirin sevinme hareketlerin mest etti beni.Ah senle zaman nasıl da güzel geçiyor,yorucu ama çok güzel...

Şimdi bu güzel günü değerlendirme vakti.Çıkıp parkta oynayalım biraz...

Neşeniz bol olsun...

8 Kasım 2012 Perşembe

TORUN İÇİN :)

Bu minik karpuz bizim miniğin karpuzu :) Dedesi binbir zahmetle torunu için yetiştirdi bu karpuzu.Artık bahçeyi ekip biçerken tek derdi "Ahmet Tuğra yesin" oldu.
Karpuzun öyle minik filan olduğuna bakmayın.Öyle sulu öyle tatlıydı ki bi dilim kesip verdim Ahmet Tuğra ya,şapır şupur yedi üstü başı yüzü gözü karpuz suyu oldu :) Bugün de babannesi Çandarlı dan gelirken kalan son börülcelerden toplamış bir avuç kadar.Yarın da onu pişirip ikram edeceğim minik adamıma.Yeri gelmişken maillerle bana ulaşıp bebeğim için neler pişirdiğimi soran arkadaşlar için ilk fırsatta minik bi yazı hazırlayacağım(inşallah)...

Neşeniz bol olsun...

SELANİK

İzmir den yola çıkışımız sabah 8.30 u buldu. Yol müziklerimiz eşliğinde keyifle yol aldık. Planın ilk parçası Edirne idi. Bi gece Edirne d...